Tazminat davası-
Davacı avukatların vekil olarak görev almadıkları icra dosyasından akdi ve karşı yan vekalet ücreti talep etmelerinin kanunen mümkün olmadığı- Azleden tarafın, azlin haklı olduğunu ispatlaması gerektiği, davacı avukatların yalnızca kısmi dava açmalarının başlı başına haklı azil sebebi sayılamayacağı- Avukatlık sözleşmesinde ''davanın neticelenmesi sonucu ortaya çıkan değer'' ibaresinden, davacı avukatların, davalı müvekkili adına takip ettiği dava dosyasında dava değeri olarak belirtilen ve mahkemece hüküm altına alınan miktarın anlaşılması gerektiği, dosyada yapılan keşif sonucu belirlenen ancak dava ıslah edilmediği için mahkemece hüküm altına alınmayan meblağ üzerinden akdi vekalet ücretinin hesaplanmasının hatalı olduğu-
Davacının, icra müdürlüğünün haksız eylemi nedeniyle talep edebileceği zarar, ihale bedeli, ihale için yapılan giderler ve ayrıca etleri satın aldıktan sonra tekrar satması durumunda elde edebileceği kar toplamı kadar olacağı-
Kamu davası sonunda davacıya ait otomobilin gümrük kaçağı olmadığının sabit olduğu- Başlangıçta bunun kaçak olabileceğinden kuşku duyulmuş olmasının ona elkoymuş olan davalı idarenin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı- Bakımsız kalmaktan oluşan zararın araç davalının deposunda bulunduğu sırada ve o nedenle gerçekleştiği bu durumda idare böyle bir zarar varsa ondan sorumlu olduğu gibi depoda kaldığı sürece onun kullanılmamış olmasından doğan zarardan da sorumlu olduğu-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemi-
Kambiyo hukuku bakımından üzeri çizilen veya iptal edilen cironun yok hükmünde olduğu, bu durumda, davalı alacaklı banka, 6102 sayılı TTK’nun 790. maddesi gereğince, dava ve takip konusu çekteki ciro silsilesine göre bu çekin yetkili hamili olmadığından, temlik eden davalı banka tarafından bu çeke dayalı takip yapılamayacağı, bu itibarla mahkemece davacının menfi tespit davasının bu gerekçeyle kabulü gerekirken yazılı gerekçeyle kabulünün doğru olmadığı, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-
Dava konusu olayda davacıların desteğinin kusuru yoksa da davacılar teselsüle dayanmadan tüm kusurun davalı tır sürücüsünde olduğunu iddia ederek tazminat isteminde bulunmuş olup, talep gözetildiğinde davalının kusurunun belirlenmesi ve ancak kusuru kadar sorumluluğa hükmetmek sonucuna varmak gerekeceğinden davalı işletenin sürücüsünün kusurunun belirlenmesinde zorunluluk olup mahkemece ceza mahkemesinde varılan sonuç ile Hukuk Mahkemesinde varılan sonucun farklılığı üzerinde durulmadan ve bu çelişki giderilmeden karar verilmesinin doğru olmadığı-
11. HD. 17.10.2022 T. E: 2021/5220, K: 7059
4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemi-
İş mahkemesinde görülmekte olan, işçi alacaklarına yönelik dava sırasında, işverenin iflası halinde dahi, İİK'nun 194. maddesi uyarınca, davaya iş mahkemesinde devam edileceği- İşverenin, işçi alacaklarına ilişkin dava açılmadan önce, iflası halinde ise alacağın iflas masasına kaydedilmemesi durumunda, asliye ticaret mahkemesinde kayıt kabul davası olarak açılması gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.