Yapı eseri malikinin sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkin davada, dava konusu yangın olayına ilişkin yangın raporlarındaki çelişkinin giderilip, dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile, taraf vekillerinin iddia ve savunmaları, soruşturma dosyası, dosyada mevcut tutanaklar (itfaiye,jandarma) ve yine tarafların bilirkişi raporlarına karşı itirazları da değerlendirilerek, dava konusu yangının çıkış sebebinin kesin bir şekilde belirlenmesi ve dava konusu olayda tarafların kusur ve sorumluluklarına ilişkin, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınarak hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davası-
Teslim borcunu gereği şekilde yerine getirmeyen ya da kiralananı tahsis amacına uygun surette arz etmeyen kiraya verene karşı borçlunun temerrütü hükümleri uygulanabileceği gibi, bundan dolayı doğan bir zarar varsa bunun da tazmini yoluna gidilebileceği- Kural olarak kiracı tarafından kiralanana yapılan faydalı ve zorunlu imalat bedellerinin dava tarihi itibarıyla uygulanması gereken vekâletsiz işgörme ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre kiraya verenden istenmesinin mümkün olduğu- Zorunlu ve faydalı masrafların kira sözleşmesinin başlangıcında yapılmış olduğu kabul edildiğinden, kiracının kiralananda kalan ve kiraya veren tarafından benimsenen imalat için sebepsiz zenginleşilen oranda ve yapıldıkları tarih itibarıyla rayiç bedeller üzerinden bedelin tazminini talep edebileceği- Davacı kiracının kira sözleşmesine dayanarak vekaletsiz iş görme kapsamında kiralanana yaptığı imalat bedellerini istemesinde bir usulsüzlük bulunmadığı-
Tazminat davası bozma ilamına uyularak-
Cismani zarar kavramına; ruh bütünlüğünün ihlali, sinir bozukluğu ve hastalığı gibi haller de girdiğinden, henüz sekiz aylık çocuklarının trafik kazası sonucu yaralanması üzerine, ana ve babanın, uygun illiyet bağı ve hukuka aykırılık koşulları gerçekleşmiş olduğu için, manevi tazminat davası açabilmelerinin gerekeceği, haksız eylemde zararı ispat etmek, bu zararı iddia edene düşerse de, küçük çocuklarının iki ameliyatla iyileşmemiş olması ve üçüncü ameliyata gerek duyulması olayında olduğu gibi, yeni ve artan masrafların yapılması gerekeceğinden hakimin, gerçek zarar miktarını halin olağan gelişimine ve zarara uğrayan tarafın yaptığı tedbirleri gözönüne alarak, adalete uygun şekilde tayin etmek zorunda olduğu-
Taraflar arasındaki tazminat davası-
Süresinde yetki itirazında bulunulmazsa, davanın açıldığı mahkemenin yetkisinin kesinleşmiş olacağı-
6644 sayılı Kanun'un 4. maddesi ile HMK'nın 109/2. maddesi yürürlükten kaldırılmış olup, anılan yasal değişiklikte, yürürlükten kaldırılan maddenin zaman bakımından uygulanması ile ilgili bir düzenleme bulunmadığından, usul kanununda yapılan değişikliğin derhal uygulanması gerekeceği-
Yolcu taşınması için uygun olmayan kamyonda ve 32 kişi ile istiap haddini aşar şekilde yolculuk yapması suretiyle zararın artmasına olan etkisi dikkate alınmak suretiyle tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği- Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesi gereği, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretin altında kalması durumunda AAÜT'nin 17. maddesi gereğince karar yılındaki maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.