Çekişme konusu taşınmazın vekâlet görevi kötüye kullanılmak suretiyle vekilin eşi davalıya devredildiği, vekil davalının satış bedelini davacılara ödediğini ispat edemediği, tazminat isteğinin hüküm altına alınmış olmasında bir isabetsizlik olmadığı-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma istemi yönelik maddi ve manevi tazminat davasıdır. BK.'nın 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı BK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna-
Davacının söz konusu yangın nedeniyle kusur oranının belirlenerek sonucu dairesinde hüküm tesisi gerekirken aynı bilirkişi tarafından, aynı olay nedeniyle hazırlanan raporlarlarda çelişki oluşturan rapor esas alınarak hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemi-
Trafik kazasından kaynaklanan sağlık sigorta poliçe kapsamında ödenen tedavi giderinin rücuen tazmini istemi-
ZMSS poliçesi gereği dava dışı 3. kişiye ödeme yapan sigortacının, ödediği bedelin kendi sigortalısı olan davalıdan rücuen tahsili istemi-
Dava ve birleştirilen dava; kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.
4. HD. 07.06.2023 T. E: 2022/2839, K: 7585
Trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemi-
Taraflar arasında daha önce görülen boşanma davasında, davanın kabulüne dair verilmiş bulunan 18.12.1990 tarihli gerekçeli kararın, hukuki mahiyeti itibariyle davaya son veren, hakimin işten elini çekmesini gerektiren nihai bir karar olduğu, o halde; bu karar usulen temyiz merciince bozulmadan, mahkemece ortadan kaldırılarak başka bir karar verilemeyeceğine göre; temyiz süresi içerisinde o davanın davacısı tarafından feragat dilekçesi verilmesi üzerine, boşanmaya ilişkin ilk kararın ortadan kaldırılması ile davanın reddine dair verilen 01.05.1991 tarihli ek kararın yok hükmünde olacağı, böyle bir kararın kesinleşmesinden de söz edilemeyeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.