1163 s. Kooperatifler Kanunu mad. 98. maddesi yollaması ile 6762 s. TTK. mad. 341. maddesi gereğince, yöneticilere karşı sorumluluk davasının görülebilmesinin genel kurulun bu yönde karar alması ve davanın denetçiler tarafından açılmasına bağlı olduğu, bu hususların dava şartı olmayıp sonradan tamamlanabilen usulü eksikler olduğu- Genel kurul kararı bulunmayan taleplerle ilgili HMK'nın 52., 53. ve 54. (HUMK'nın 39. ve 40.) maddeleri uyarınca davalılar hakkında sorumluluk davası açılmasına ya da açılan işbu davaya muvafakat verilmesine ilişkin genel kurul kararının ibrazı için önel verilmesi, noksan olan usuli işlemler yerine getirildikten sonra davaya devam edilmesi, verilen süre içinde bu eksiklikler tamamlanmaz ise bu talepler yönünden davanın açıklanan usul yönünden reddedilmesinin gerektiği- Davalılarca rapor ve ek raporlara itirazlarda bulunulduğu, alınan ek raporların itirazları karşılamadığı gözönünde bulundurularak, ayrı bir bilirkişi kurulu oluşturulup, davacı kooperatifin defter kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılıp, ayrıntılı, gerekçeli,davalıların itirazlarını cevaplar nitelikte, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bir rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken aynı bilirkişi kurulundan rapor ve ek raporlar alınarak yazılı şekilde hüküm tesisinin hatalı olduğu-
Avukatlar, genellikle bilinen ve kabul edilen kural ve usulleri bilmedikleri takdirde bundan sorumlu olacakları- Avukatın görevini ihmal suretiyle davacı tarafın zarara uğramasına sebep olduğu gerekçesi ile açılan tazminat davasında, dayanak dava dosyasında, avukatın süresinde işbölümü gereği görevli ve yetkili Bakırköy Ticaret Mahkemesine başvurması halinde davacının davayı kazanabilme ihtimalinin olup olmadığı, olmadığı takdirde bile, sorumlulara karşı başkaca hukuki sebeplerle talepte bulunma hakkı bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılması ile sonuca gidilmesi gerektiği, açılan davanın bu halde dahi kazanılamayacağı ve davacının haklarını başka bir hukuki yol ve yöntemle de ileri sürüp elde edemeyeceğinin anlaşılması ve bu zararla davalı vekilin eylemleri arasında illiyet bağının kurulması halinde ancak "zarar" kavramının oluştuğunun kabulü gerekeceği-
Zorunlu deprem sigorta poliçesinde, dava dışı banka rehin alacaklısı olup poliçede dain mürtehin kaydı yer aldığından ve banka, alacağının devam ettiğini alacağı devam etmek kaydıyla davaya muvafakat ettiğini bildirmiş olup şartlı muvafakatin dava açmak için yeterli olmadığı, poliçeden kaynaklı alacak üzerinde rehin alacağı nedeniyle bankanın rüçhan hakkı olduğundan, davacının aktif husumet ehliyeti yokluğundan dask sigortasına dayalı tazminat istemine ilişkin davanın reddi gerektiği-
HMK'nun 119. maddesinin, dava dilekçesinde hiç adres bulunmayan hallerde uygulanacağı-
Rücûan tazminat istemi-
Trafik kazası sonucunda ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemi-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemi-
Davacı şirketin dava dışı üçüncü kişiden kiralayarak yediemin açık otoparkını işlettiği, başka bir yerde bulunan yediemin araçlarını, davalı şirketin fabrikasına komşu ve bitişik olan kiraladığı yere getirdiği, davalı şirketin fabrikasının bacasından çıkan kimyasal maddeler nedeniyle, davacının işletmekte olduğu otoparkta bulunan araçların hasar gördüğünün sabit olup,uyuşmazlığın, meydana gelen zararda davacının da kusurunun (müterafık kusur) bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı,mahkemece, fabrika binası olan yerde açık otopark işletilmesinin, hasarın meydana gelmesinde davacı açısından müterafik kusur oluşturup oluşturmayacağının araştırılarak karar verilmesi gerekeceği-
Davalı polis memurunun kamu görevini yerine getirdiği sırada meydana gelen kaza nedeniyle davalı kamu görevlisinin %100 oranında sakat kaldığı, gelirlerinin azaldığı, istenilen tazminat miktarının ödenmesi hâlinde davalının zor duruma düşeceğinden bahisle %75 oranında yapılan hakkaniyet indiriminin yerinde olup olmadığı-
İlamın tamamen icra edilmesinden sonra, Yargıtay'ca bozulması ve bozma sonrası yapılan yargılamada; bozulan ilamın alacaklısına haricen ödemede bulunduğunu iddia eden borçlusunun, alacaklıya karşı açtığı tazminat konulu davanın reddine karar verilmesi ve hükmün temyiz incelemesiyle onanması sonucu karar düzeltme talebinin de Yargıtay'ca reddedilerek kesinleşmesinden sonra icranın tamamen veya kısmen eski haline iade edilmesini istemede hukuki yararının bulunduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.