Asıl ve birleşen alacak, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davası-
Kooperatif ortaklığından çıkma payı alacağı istemine ilişkin davada; çıkma payının ödenmesinin üç yıl ertelenmesine ilişkin genel kurulun aldığı kararının yerinde olup olmadığı hususunun, ve ortaklıktan çıkan ortaklar yerine erteleme kararından sonra yeni ortaklar alındığına ilişkin iddiaların araştırılarak, varılacak sonuca göre belirlenmesi gerekeceği-
Her alınan karar için bulunması gereken toplantı nisabına (778) ulaşılmadığından, kararların Yasa'nın 45/2 nci ve anasözleşme uyarınca mutlak butlan ile batıl olduğunun tespitine karar verilmesi gerektiği- TTK 380. maddeye göre, bilanço ve ibranın, kooperatifin gerçek durumunu yansıtması gerektiği- Bilanço ve gelir gider tablosunun tüm açıklık ve ayrıntıları ile açıklanıp irdelenmişse, genel kurulca verilen ibra kararının, gerçek anlamda borçtan kurtarma ve aklama niteliğini taşıyacağı; ibranın, sadece genel kurulun bilgisine sunulan işlemleri içereceği açıklanmamış ve belgeye dayandırılmamış ve vasat yetenekli bir ortağın anlayamayacağı konularda ibranın yok sayılacağı- Genel kurul tutanağının sonunda davacıların muhalefet beyanında bulundukları ve tutanağa yazılı beyan eklettikleri gözden kaçırılarak, eksik incelemeye ve yanılgılı gerekçeye dayalı hüküm tesisinin hatalı olduğu-
Taraflar arasındaki alacak davası-
Asıl dava, 16.10.2004 tarihli genel kurul kararı uyarınca aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, birleşen dava ise bakiye alacağın tahsili istemine ilişkindir...
Tazminat davası-
Taraflar arasındaki alacak davası-
Taraflar arasındaki tasfiye kurulunun üyelerinin azli davası-
Kooperatifin önceki yöneticilerinin sorumluluğuna dayalı tazminatın tahsili istemi-
Kooperatif yetkililerinin eylemleri sebebiyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin davada, zararın öncelikle kredi kullanandan talep edilmesini aciz halinin gerçekleşmesi halinde davalıya gidilebileceğini gerekçe gösterilerek henüz dava şartının gerçekleşmemesi sebebiyle usulden, zararlandırıcı eyleme davalının dahli olmaması gerekçe gösterilerek esastan reddine karar verilmesinin davanın hem usulden hem de esastan reddi sebebiyle doğru olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.