Dava konusu kredinin faizinin ‘fahiş’ olup olmadığı hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi gereken bir konu olduğu, HUMK m. 275 uyarınca bu gibi durumlarda bilirkişi dinlenemeyeceği-
Trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemi-
Mahkemece; ikinci hüküm ile kabul edilen asıl alacak ve KDV'sinin bozma kapsamı dışında kalarak kesinleştiği ve buna bağlı olarak davacı lehine usule ilişkin kazanılmış hak doğduğu gözetilerek, kesinleşen fatura asıl alacağı ve KDV olmak üzere toplam ................. TL üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece alınan bilirkişi ek raporuna itibarla tanık beyanları uyarınca fazla çalışma, hafta tatili ile genel tatil ücreti alacakları, sunulan formlar, tanıkların yıllık izin taleplerinin imzalatılmasına rağmen kullandırılmadığına dair beyanları ile ücret bordroları da değerlendirilmek suretiyle ise yıllık izin ücreti alacağı hüküm altına alınmış, hükmü temyiz eden davalı vekili temyiz dilekçesinde; diğer hususların yanı sıra fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ile yıllık izin ücreti alacağı yönünden kararın hatalı olduğunu, özetle, dosyadaki ücret bordrolarının, banka kayıtlarının değerlendirilmediğini, yıllık izin formlarının dikkate alınmadığını ileri sürmüş ve Özel Dairece davalının temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasından sonra davalı vekilinin emsal dosyalarda verilen kararların Yargıtay 22. Hukuk Dairesi tarafından fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile yıllık izin ücreti yönlerinden bozulduğunu belirtilerek içtihat birliğinin sağlanması adına maddi hata düzeltilmesi talebi üzerine bu kez karar bozulmuş olup, davalının temyiz istemlerinin reddi ile onanmasına karar verilen bir kararın, Özel Dairece esasen savunmanın dayanağını oluşturan, yargılama aşamasında ileri sürülmüş ve temyiz konusu yapılmış nedenlerle bozulduğu, delillerin değerlendirilmesi sonucunda varılan hukukî sonucun yanlışlığı hukukî hata olarak kabul edilse dahi maddi hata olarak kabulünün mümkün olmadığı, bu nedenle onama kararının kaldırılmasını gerektirir maddi hata düzeltim nedenleri bulunmadığından direnme kararının usul ve yasaya uygun olduğu-
Haciz tutanağında "borçlunun haczi kabil malının bulunmadığının" ya da "borçlunun borcu karşılayacak yeterli malının bulunmadığının" belirtilmiş olması halinde, bu tutanağın "aciz vesikası" sayılacağı (niteliğinde olacağı)–
Usul ekonomisi gereği, mahkemece dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddedilebileceği-
Haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin dava da, davacıların dava dilekçesiyle delillerini bildirdikleri, ayrıca tanık deliline de dayandıkları görülmüş olması karşısında, mahkemenin, davacıların delilleri arasında gösterilen tanıkların bildirilmesi hususunda herhangi bir ara karar kurmadan ve davacı tarafa bu hususta kesin süre verilmeden hüküm kurmasının hatalı olduğu-
İmza inkarında bulunmuş olan borçlunun imza inceleme-sine esas teşkil edecek şekilde,oturarak ve ayakta imza örnekleri alınarak bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekeceği-
HGK. 12.04.2023 T. E: 4-117, K: 311
E.tmanın önlenmesi davasında, davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nda gider avansı alınmasına yönelik bir düzenleme mevcut olmadığı, bu bakımdan davacı açısından kazanılmış hak söz konusu olduğundan, gider avansının toptan peşin yatırılması zorunluluğu olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.