Kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının ödetilmesine ilişkin davada, mahkemece, yıllık izin ücreti yönünden davanın usulden reddine karar verilmesi doğru ise de, kıdem tazminatı talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu; davacı, çalışma süresini, ve ücretini belirleyebildiğinden kıdem tazminatı yönünden de objektif imkansızlıktan bahsedebilme imkanı bulunmadığı; bu itibarla, mahkemece, kıdem tazminatı alacağının da belirsiz alacak davasına konu olamayacağı gerekçesiyle, davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Borçluya İİK’nun 68a/V maddesinde yazılı meşruhatı içeren davetiyenin borçlu şirket temsilcisine gönderilmeden karar verilemeyeceği-
Mahkemece, davacı tarafa önalım bedelini depo etmek üzere usulüne uygun şekilde süre verilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekeceği-
Davacı vekili tarafından dosyaya gider avansı 2 haftalık süre içinde yatırıldığı anlaşıldığından, mahkemece, yargılamaya devam edilmesi gerekeceği-
Başlangıçta borçlunun gider avansını yatırdığı ve fakat PTT'den iade edildiği anlaşıldığına göre; bu paranın PTT'de veya İcra Hukuk Mahkemesinde olup olmadığı araştırılarak, PTT ise oradan, Ergani İcra Mahkemesinde ise bu mahkemeden istenmesi; gider avansının borçluya iade edilmiş olduğunun tespiti halinde ise, HMK. mad. 120/2 gereğince gider avansını yatırmak üzere borçluya HMK. mad. 94 gereğince uygun süre verilerek sonucuna göre karar vermek gerekirken, dava şartı olan gider avansının yerine getirilmediğinden bahisle davanın usulden reddine kararı verilmesinin isabetsiz olduğu-
HMK’nun , icra ve iflas kanununda bir hüküm bulunmayan hallerde ancak İİK’nun da açıkça yollama yapılması (İİK. 50,68/a-IV vb.) veya bu kanunun özel veya genel hükümlerine aykırı olmaması halinde uygulanabileceği- Haczedilmezlik şikayetinin taraflar gelmeseler bile icra mahkemesince inceleme yapılıp, şikayetin sonuçlandırılması gerekeceği (İİK. mad. 18/3)- HMK. mad. 324 de düzenlenen “delil ikamesi avansının”, HMK.’nun 114. maddesini (g) bendinde belirtilen” gider avansından hüküm ve sonuçları itibariyle farklı olduğu ve bir ‘dava şartı’ niteliğinde olmadığı-
Mahkemece yapılması gereken işin; davacı tarafa kayıt malikinin tüm mirasçılarını davaya dahil etmesi için usulüne uygun kesin süre verilmek, dahil edilmesi halinde yargılamaya devam ederek dava konusu taşınmaz başında uzman bilirkişi ve taraf tanıkları ile keşif yaparak sonuca göre karar vermek olması gerekeceği- Birleşen davada davalı ... ve ... ile, asıl davada davalı ...’ın karar başlığında adının yazılmamasının, mahallinde düzeltilebilir maddi hata olup bozma sebebi olmadığı-
Trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemi-
Mahkemece İİK. 150ı çerçevesinde bilirkişi incelemesi yapılabilmesi için, gerekli masrafı yatırmak üzere borçlu tarafa değil, alacaklı tarafa süre verilmesi gerekeceği—
Senetteki/çekteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfetinin, senedi/çeki elinde bulundurup takibe başlayan ya da imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya ait olduğunu, mahkemece bilirkişi ücretini yatırması için alacaklıya usulüne uygun kesin süre verilmesi gerekeceği, bunun yerine, borçluya kesin süre verilerek, bu sürede bilirkişi ücretinin yatırılmaması halinde "borçlunun imza itirazından vazgeçmiş sayılacağına" karar verilemeyeceği-
- 12. HD. 14.01.2013 T. 24432/104
- 12. HD. 17.12.2012 T. 14902/38227
- 12. HD. 12.07.2012 T. 5943/24241
- 12. HD. 05.07.2012 T. 6325/23745
- 12. HD. 17.05.2012 T. 2221/17494
- 12. HD. 24.04.2012 T. 29061/13647
- 12. HD. 12.04.2012 T. 28376/12197
- 12. HD. 10.04.2012 T. 24862/11946
- 12. HD. 05.04.2012 T. 25707/11086
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.