Mahkemece talep edilen miktarın, HMK 120’de anlamını bulan ve dava şartı olan gider avansı değil, HMK’nin 324. maddesinde ifade edilen delil ikame avansı olduğu, HMK madde 324 gereğince bu avansın açık olarak, kalem kalem gösterilmesinin gerektiği, ara kararda ise bu şekilde bir belirleme yapılmamış olup, davacı vekiline yapılan ihtaratın da geçerli olmadığının kabulü gerekeceği-
İtirazın kaldırılması ve tahliye istemi-
Dava dilekçesinde, davacının iddiası ve talep sonucunun açık olması gerekli olup, aksi halde mahkemenin davacıya süre verip, dava dilekçesini açıklattırması gerekeceği-
Eksik temyiz karar harcının ihtarattaki 1 haftalık kesin süre sona erdikten sonra yatırılması halinde, temyizden vazgeçilmiş sayılacağı- Davacı borçlu şirketi münferiden temsile ve ilzama yetkili kimsenin, dava konusu bono nedeniyle davacı aleyhine başlatılan icra takibinde talimat ile haciz sırasında, kısmi ödemenin bulunduğuna ilişkin bir beyanı olmaksızın tüm takip borcunu kabul edip, ödeme taahhüdünde bulunması karşısında, mahkemece davacının borcu kabul ettiği ve ödeme taahhütleri ile bağlı olduğu gözetilerek bir hüküm kurulması gerekeceği-
Davacı yeni iktisaba dayalı olarak kiracı hakkında ihtiyaç sebebiyle dava açtığından ve davalının davaya konu mesken vasıflı taşınmazda kiracı olarak oturduğu ispat edilemediğinden iktisap ve mesken ihtiyacı sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Davacı taraftan alacağın doğumuna (tasarruftan önce olduğuna) ilişkin delil sorulmadan ve bu konuda davacı vekiline kesin süre verilmeden ve kesin süreye uymamanın sonuçları da hatırlatılmadan -tensiple verilen süre HUMK mad. 163’e uygun olmadığı halde- mahkemece ‘borcun tasarruftan sonra doğması’ nedeniyle davanın reddine karar verilemeyeceği-
İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca, icra mahkemesince bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın imzaya itirazın reddine karar verilmiş olmasına rağmen, borçlu aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlıkların giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Davacı tarafa temyiz posta giderinin tamamlaması için verilen kesin sürenin yasa hükmüne uygun olması ve davacı tarafından da süresinde temyiz posta giderinin yatırılmaması nedeniyle yerel mahkemenin temyiz isteminden vazgeçmiş sayılma yönünde karar vermesinde isabetsizlik bulunmadığı-
Erteleme istemi üzerine, mahkemece, İİK. 179/a'ya uygun olarak erteleme istemi ile kayyım atanmasına ilişkin karar ve ilgili ilanların eksiksiz bir biçimde yapılması ve ticaret siciline tescil ettirilmesi gerekeceği- İflas avansı yatırılmamış olduğu halde iflas kararı verilmesinin isabetsiz olduğu-
Taşınmazın davalı şirket tarafından kullanıldığı, mahkemece; davalı şirketin delil listesinde yer alan tüm delillerin eksiksiz toplanması, Milli Emlak Müdürlüğü elemanlarınca mahallinde tanzim edilen tutanakta yer alan tanıkların tespit edilmesi, davalı şirketin gösterdiği tüm delillerin eksiksiz toplanıp, tanıkların bildirilmesi için süre verilmesi, tüm deliller toplandıktan sonra, mahallinde uzman jeoloji, maden ve harita mühendislerinden oluşacak bilirkişi kurulu marifetiyle keşif yapılması, bu sahada faaliyet gösteren şirketlerin ruhsat sahalarının ve dava konusu taşınmazın hangi şirketin ruhsat sahası içinde kaldığının belirlenmesi, arazinin sular altında kaldığının saptanması durumunda, ne zamandan beri ve ne şekilde su altında kaldığı, su altında da olsa bu alandan kömür çıkarmanın mümkün olup olmadığının araştırılması, buradan kömür çıkarıldığının saptanması durumunda ne kadar süre ve kim tarafından çıkarıldığının araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.