İcra mahkemesi kararı ile hükmedilen vekalet ücretine icra aşamasında yeniden vekalet ücreti talep edilemeyeceği yönündeki şikayetin kabulü gerekeceği-
Takibe itiraz, süresinde yapılmadığı için, icra takibi kesinleşmiş olduğundan, davacı-alacaklının davalıya karşı itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı yoktur. Borçlu hakkında açılan davanın “hukuki yarar yokluğu” nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesinin bozmayı gerektireceği-
Temerrüt faizi alacağına tekrar temerrüt faizi yürütülemeyeceği-
Davacının davalıyı vekil olarak temsil ettiği 331 adet davada, Avukat Kanunu’nun 164. maddesi gereği akdi ve karşı yan vekalet ücreti alacağı bulunduğu- Davacının davalıyı dava tarihinden önce temerrüde düşürdüğü ispat edilemediğinden, mahkemece davacının işlemiş faize ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerektiği- Temerrüt faizine ayrıcı temerrüt faizi yürütülemeyeceği-
Hesabın kesilmesi tarihine kadar oluşan akdi faizin kapitalize edilerek, belirlenen toplam alacak üzerinden temerrüt faizi uygulanması gerekeceği–
Gecikme zammı faiz ve faiz benzeri olmayıp asıl alacak niteliğindedir. Bu nedenle temerrüt tarihine kadar hesaplanmış bulunan gecikme zammına takipten sonra faiz işletilmek gerekir. Öte yandan alacağın likit bulunduğu gözetilmeden davacının icra inkâr tazminatı talebinin reddinin de hükmün bozulmasına neden olacağı-
İcra takibinden önce gönderilen hesap kat ihtarına 1 aylık süre içinde itiraz edilmemiş olması halinde, hesap özetinin gerçeğe aykırılığının ancak borçlu tarafından borç ödendikten sonra dava edilebileceği; icra mahkemesince bu konuda bilirkişi incelemesi yapılarak sonuca ulaşılamayacağı, kesinleşen borç miktarını değiştirir nitelikte geriye dönüşle asıl borcun yeniden belirlenemeyeceği-
Ecrimisilin, gelir getirebilecek bir yerin, işgali nedeni ile malikin o yerden olağan biçimde yararlanamaması yüzünden mal varlığında meydana gelecek artışına engel olunması neticesinde kötüniyetli zilyetten isteyebileceği tazminat olduğu, bu engel olmanın sağladığı mal varlığına girmeyen çoğalmanın, en az kira, en çok tam gelir yoksunluğu olduğu, tam gelir istenmesi halinde, bu tür zararın varlığını ve kapsamını ispatlamasının gerekeceği, ecrimisil isteyebilmek için o taşınmazın öncelikle ya mülkiyetine ya da zilyetliğine sahip olunduğunun isbat edilmesi gerekeceği, MK.'nun 639. maddesi uyarınca zilyedin malik olabilmesi için, nizasız ve fasılasız 20 yıl ve daha fazla bir süre zilyetlik yeterli olmayıp, zilyedin sözü edilen hüküm gereğince dava açıp tescil kararı almış bulunmasının şart olacağı, zira, tescil ( veya iptal ) kararlarının izhari ( açıklayıcı ) değil ve fakat ( yenilik doğurucu ) ihdasi olduğu, bu nedenle ecrimisilin; çekişmeli taşınmazın mülkiyetinin tespitine dair ilamı
İşlemiş faize faiz işletilerek ve takipte talep edilen faiz oranından fazla oranda faize hükmedilerek karar verilemeyeceği-
İtirazın iptali davası-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.