Faize faiz yürütülmesinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 121/2 (B.K 104/son) maddesi gereğince mümkün olmadığı ancak kapitale dönüşen faiz alacağının, ancak paranın faiz geliri elde etmek amacıyla ödünç verilmesi veya herhangi bir şekilde bir süre borçluda kalması üzerine faiz ödenmesinin öngörüldüğü hallerde söz konusu olabileceği- İşletilen kanuni faizin ilamda belirtilen asıl alacağa eklenemeyeceği, faiz alacağı olarak ayrıca istenebileceği ancak faize faiz istenilemeyeceğinden bu alacağa faiz hesaplanmasının mümkün olmadığı-
İlama konu alacak faiz alacağı olduğundan, bu alacağa mahkeme karar tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin mümkün olmadığı-
Kat ihtarının davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği ve ödeme emri tebliğinden önce de borcun tamamının ödendiği durumlarda davalının temerrüdünden söz edilemeyeceği ve dolayısıyla davalıdan temerrüt faizi istenemeyeceği–
İtirazın iptali davası-
«Faize faiz yürütülmesi» sonucunu doğuracak bir istemin kabul edilemeyeceği - Alacaklının, takip tarihine kadar hesapladığı faizi, asıl alacağa ekleyip, ortaya çıkan rakama yeniden faiz isteyemeyeceği (icra dairesinin bu istemi kabul edip faize faiz yürütemeyeceği–
Taraflar arasında iş bedeli kararlaştırılmamış ise, iş bedelinin, işin yapıldığı zamanki serbest piyasa rayiçlerine göre, bilirkişi incelemesi yaptırılarak mahkemece saptanması gerekeceği; alacak miktarı yargılamayı gerektirdiğinden, inkâr tazminatına hükmedilmemesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki alacak davası-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.