Kısmi davada alınan ve kesinleşen hükmün dayanağını teşkil eden bilirkişi raporunun kısmi dava tutarını aşan bölümünün açılan ek davada mahkemeyi bağlayacak nitelikte bir kesin delil mahiyetinde olduğu-
Trafik kazası nedeni ile cismani zarara dayalı tazminat istemi-
Hastanın doğum uzmanı tarafından sezaryen doğum gerçekleştirdiği, hastanın taburcu edilmesinden sonra sürekli karın ağrısı ve el parmaklarının şişmesi sonucu hastaneye başvurduğu, hastanece yapılan ameliyat sonucu batında gossisibipoma tespit edildiğini ve 1 adet batın kompresi çıkarıldığı- Dosya kapasamında aldırılan bilirkişi raporlarının çelişkili olduğu, hal böyle olunca, mahkemece yapılacak işin; (Samsun İli Dışındaki) Üniversitelerin ana bilim dallarından seçilecek, aralarında konularında uzman, Kadın Hastalıkları ve Doğum, İç Hastalıkları ve Genel cerrahi uzmanlarının da bulunduğu akademik kariyere sahip doktorlardan oluşturulacak bir bilirkişi kuruluna dosya tevdii edilerek, davacı tarafın Adli Tıp Kurumu ve Yüksek Sağlık Şurası Raporlarına itirazları da gözönünde bulundurularak ve bu itirazları da değerlendirilmek suretiyle; öncelikle yapılan son sezaryen ameliyatı sırasında batın içindeki cismin farkedilip farkedilemeyeceği, batın içindeki cismin ultrasonla yapılan kontroller ve daha önceki ameliyatlar sırasında farkedilip farkedilemeyeceği hususlarının da açıklanarak, davacının tedavisine ilişkin seyrin tespiti, bu olayda davalı doktorun hafif bile olsa kusurunun olup olmadığı, var ise kusurunun tür ve niteliğinin net şekilde nedenlerini açıklayıcı, taraf, mahkeme ve yargı denetimine elverişli, önceki raporlar arasındaki çelişkiyi de giderir şekilde bilirkişi kurulu raporu alınması olduğu-
Kadastro sırasında hazine adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali davasında; tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olup hava fotoğraflarının tespit tarihinden geriye doğru yirmi-otuz yıl öncesine ait en az iki ayrı zamana ilişkin olmasının gerekeceği, bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için tespit tarihine göre yirmi-otuz yıl öncesine ait (1982-1972 yılları arası) stereoskopik hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığı’ndan tarihleri ayrıca ve açıkça yazılmak suretiyle istenmesinin ve stereoskopla incelenmesinin gerekeceği, dava konusu yerin niteliği, kültür arazisi olup olmadığı konusunda uzman bilirkişiden gerekçeli denetime açık ve komşu taşınmazla karşılaştırılmalı rapor istenmesinin, ondan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesinin gerektiği-
Davanın, su tüketim bedeli miktarınca borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu- Mahkemece, hem delil tespit raporu hem de yargılama sırasında alınan her iki bilirkişi raporunu göz önünde bulundurulmuş ve son tarihli rapor hükme esas almış ise de karar, "yargılamada alınan iki bilirkişi raporunun birbiriyle çeliştiği, çelişki giderilmeden hüküm kurulamayacağı" gerekçesiyle bozulmuş; Özel Daire ve Mahkeme arasındaki uyuşmazlığın da bu yönde bir eksik incelemenin varlığından söz edilip edilemeyeceği hususundan doğduğu- Mahkemenin hükme esas aldığı son tarihli rapor objektif kriterlere dayandığı gibi, somut olayın özellikleri dikkate alınarak hayatın olağan akışı çerçevesinde yapılan değerlendirme sonunda tespit raporuyla benzer sonuca ulaşıldığı anlaşıldığından yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek bulunmadığı-
Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın zilyetliğine dayanarak açılan tescil davalarında; çekişmeli taşınmazlara ilişkin yöntemine uygun şekilde kadim mera araştırması yapılması, mahallinde yapılan iki keşif sonrası dosyaya sunulan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazların tarla vasfında, bir sonraki bilirkişi raporunda ise taşınmazların mera vasfında olduğu belirtildiği halde, anılan raporlar arasındaki taşınmazların niteliğine ilişkin çelişki giderilmemiş ve bir taşınmazın niteliği ile kullanım durumunun belirlenmesinde en önemli delil olan hava fotoğraflarından yararlanılmadan karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olmadığı- Davacı - asli müdahil bozma sonrası yapılan yargılama sırasında harçlandırmak suretiyle dosyaya sunduğu dilekçeyle asli müdahele talebinde bulunduğu halde, asli müdahilin talebi hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesinin doğru olmadığı-
1. HD. 09.02.2017 T. E: 2016/11086, K: 802-
Elatmanın önlenmesi talebinde bulunmasına karşın kal'e ilişkin de karar verilemeyeceği-
İlk bilirkişinin düzenlediği rapor ile ikinci bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin üçüncü kez bilirkişi incelemesi yaptırılarak giderilmesi gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan yaralanma sebebiyle maddi tazminat istemi-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.