Feragat edilen parsel yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi, dava ve ıslah dilekçesindeki istemin, her bir taşınmaz yönünden eşit olduğu dikkate alınarak tazminat miktarının feragat edilen parseli kapsayacak şekilde belirlenemeyeceği- Bilirkişi raporları arasındaki çelişkiler nedenleri izah edilerek giderilip, Mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişli, gerekçeli bir bilirkişi raporu hazırlanması gerektiği- Yapılacak incelemeler sonucunda santral kaynaklı bir zarar doğduğu sonucuna varılması halinde ise; zarar hesaplaması yapılırken, brüt gelirden üretim giderleri çıkartılarak net gelir belirlenmeli ve hangi yıla ilişkin ürün zararı isteniyorsa o yıla ilişkin veriler esas alınacağı-
Ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarının belirlenmesi gerektiği- Eğer arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmelerin istenmesi, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedellerinin araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmelerinin de getirtilmesi, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırmasının yapılması, üstün veya eksik taraflarının belirlenmesi gerektiği-
Davacının olay tarihinde ana yol kenarında bulunduğu sırada elektrik akımına kapılarak ağır şekilde yaralandığı, %92 oranında malul kaldığı, olayın meydana gelmesinde davacının %10 oranında, davalı şirketin ise %90 oranında kusurlu olduğu, davalının meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, maddi tazminat istemiyle açılan asıl davada verilen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu; ancak İlk Derece Mahkemesince verilen ilk kararın davalı taraf lehine kaldırılmasına karar verildiği ve davacı lehine hükmedilen manevi tazminatın fazla olduğunun kararda belirtildiği, buna rağmen İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda, davalının usuli kazanılmış hakkını ihlal edecek şekilde davacı lehine fazladan manevi tazminata hükmedilmiş olmasının hukuka aykırı olduğu ve aleyhe hüküm verme yasağının ihlal edildiği-
Borçlar Kanunu'nun 53.maddesi (6098 S.TBK'nun 74.maddesi) uyarınca, hukuk hakimi ceza mahkemesince belirlenen kusur oranıyla bağlı değil ise de; hukuk hakiminin ceza mahkemesince belirlenen maddi olgu ile bağlı olacağı-Mahkemece, öncelikle ceza yargılamasına ilişkin dosya getirtilerek, dosyanın Karayolları Trafik Fen Heyeti gibi kuruluşlardan oluşturulacak yeni bir uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile olaya ilişkin olarak düzenlenen tutanak, ceza dosyası içeriği, tanık beyanları ve önceki bilirkişi raporları birlikte irdelenerek, oluş şekline göre tarafların olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Tapu iptali ve tescil davalarında kural olarak; dava kayıt maliklerine veya paydaşlarına yöneltilerek açılması gerekeceği-
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 405. maddesi kapsamında kalan, akıl sağlığı sebebine dayalı kısıtlanma kararı verilmesi istemi-
“Davalının yol açtığı trafik kazasında yaralanan polis memuruna 2330 Sayılı Yasa gereğince ödenen tazminat ile ödenen tedavi giderinin davalıdan rücu’an alınması” istemi ile açılan davada kusur oranları bakımından çelişki oluşturan raporlar söz konusu olduğundan üçüncü bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemi-
Davacı şirkete ait otelin içerisine davalı şirket tarafından yapılan granit mermerlerin yapımında ................ Sulh Hukuk Mahkemesinin ................... Değişik İş numaralı dosyasında alınan inşaat bilirkişi raporuna göre doğrudan ayıptan bahsedilmese de davalı şirketin kusurundan bahsedilebileceğinin belirtildiği, bozma sonrası ayıbın olup olmadığına ilişkin daha yetkin bir heyet kurulması suretiyle dava konusu granit mermerlerin olduğu yerde keşif icra edildiği, 1 İnşaat Mühendisi, 2 Maden Mühendisi ve 1 Fikri Ve Sınai Mülkiyet Alanında uzman hukukçu bilirkişinin gerek ............... tarihli raporları gerekse ek raporlarında granit mermerlerin yapımında herhangi gizli veya açık bir ayıptan bahsedilemeyeceğinin belirtildiği, bunun üzerine delil tespiti esnasında alınan rapor ile mahkememiz tarafından alınan bilirkişi raporlarındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla tekrar farklı kişilerden oluşacak heyet huzurunda keşif icra edildiği, 2 maden mühendisi, 2 inşaat bilirkişisi ve 1 mali müşavir heyetinden oluşan bilirkişi kurulunun ................... tarihli bilirkişi heyet raporunda da granit mermerlerin yapımında gizli veya açık bir ayıptan bahsedilmeyeceğinin belirtildiği, alınan her iki bilirkişi heyet raporunun da ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli olmaları sebebiyle hükme esas almaya değer oldukları, davacıya ait otelde davalının yaptığı eserde herhangi bir ayıp tespit edilemediği için davacının ispat külfetini yerine getiremediği anlaşılarak davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Uyuşmazlığın, "limited şirket ortaklık payının devrine ilişkin protokol hükümleri uyarınca edimlerin yerine getirilmemesinden doğan alacağa dair başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin" olduğu; gerek tarafların protokol gereği yükümlülüklerini yerine getirme oranlarına göre ve gerekse protokolün yerine getirilen kısımlarının bedelleri karşılaştırıldığında, davalıların davacı müflis şirkete borcunun gözükmediği, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, dolayısıyla mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.