Davacının yeniden muayenesi de yapılarak kaza nedeniyle maluliyeti oluşup oluşmadığı ve varsa maluliyet oranının, Erişkinleri İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri ile eklerine göre belirlenmesi için, en yakın üniversite hastanesinin adli tıp anabilim dalı başkanlığından rapor alınıp oluşacak sonuca göre (maluliyet oranı bakımından davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar dikkate alınarak) karar verilmesi gerekeceği- Dosyanın incelenmesinde; dosya içerisinde bulunan ve ceza soruşturması sırasında alınan asıl ve ek kusur bilirkişi raporu ile davacının Karayolları Trafik Kanunu'nun 68/1c maddesi gereği tali, davalıya sigortalı araç sürücüsünün ise KTK 54/b ve 84/1-e maddeleri gereği asli kusurlu olduğunun belirlendiği, ..........Asliye Ceza Mahkemesince 2021/270 Esasa sayılı dosyada yapılan yargılamada bu rapor karara esas alınarak ve davacının tali, davalı sürücüsünün asli kusurlu olduğu kabulü ile cezalandırmaya dair hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği; Sigorta Tahkim Komisyonunca adli trafik bilirkişi ................ tarafından düzenlenen 27.04.2022 tarihli asıl ve ek kusur bilirkişi raporunda ise,.............. Sigorta Anonim Şirketi tarafından sigortalı araç sürücüsü .............’in “kazanın oluşumun 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak” başlıklı 52/1-b maddesini ihlali gereği tali kusurlu olduğu, kusur sorumluluk oranın (%25) olduğu, bisiklet sürücüsü ............’ın kazadan kaçınabilme ve de kazayı öngörebilme/önleyebilme durumunun oldukça fazla oranda var olduğu, kazaya tespit edilemeyen sürücünün nizama aykırı şekliyle araç kullanımın sebep olduğu, 46/2/b-c maddesi ile 56/1-a, 84/1-f maddesi gereğince kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu, kazanın oluşumunda kusur sorumluluk oranının (%75) oranında olduğu yönünde görüş bildirildiğinin ve bu rapora itibar olunarak hüküm kurulduğunun anlaşıldığı, yargılama makamlarınca çelişkili raporlardan birine neden itibar edildiğinin, diğer raporun neden tercih edilmediğinin gerekçelendirilmesi veya her iki rapor arasındaki çelişkiyi gideren üçüncü bir rapor alınması gerekeceği-
Haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemi-
Davalının işlettiği tatil köyüne ilişkin olarak davacı ile kanalizasyon suyu abonesi olduğu,davacı tarafça davalı hakkında tutulan tutanaklar bulunduğu, bilgisine başvurulan tanıkların beyanlarından da anlaşıldığı üzere benzer nitelikteki diğer tatil köylerindeki su tüketimleri baz alınarak davaya konu edilen tahakkukların yapıldığı anlaşılmakta olup mahkemece alınan rapordaki hesaplamaların davaya konu edilen ve icra takibine de konu olan fatura döneminde yürürlükte olan tarife hükümlerini somut olay açısından yeterince irdelemediği ve davacı vekilince aşamalarda ileri sürülen itirazların yeterince karşılamadığı anlaşıldığından, raporun hükme esas alınamayacağı- Mahkemece, alanında uzman ayrı bir 3’lü bilirkişi heyetinden davaya konu edilen fatura döneminde yürürlükte olan tarife hükümleri de açık ve net bir şekilde irdelenerek, davacı vekilince aşamalarda ileri sürülen itirazlar da tam olarak karşılanmak suretiyle elverişli rapor alınması suretiyle sonucuna uygun hüküm tesisi gerektiği-
Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu'ndan alınan önceki rapor ve bu davada aynı kuruldan alınan raporun oybirliği ile ancak farklı yönde tanzim edildiği, raporları düzenleyen kurullarda yer alan iki üyenin her iki raporda da imza sahibi olduğu, davalıların bu yöne ilişkin itirazları dikkate alınmak ve dosyada mevcut raporlar arasındaki çelişkiler giderilmek üzere dosyanın Adli Tıp Genel Kurulu'na gönderilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
3. HD. 24.10.2016 T. E: 12169, K: 12084-
3. HD. 01.10.2018 T. E: 4848, K: 9291-
Uyuşmazlık, 10.05.2002 tarihinde meydana gelen tek taraflı kazada yaralanarak malul kalan dava dışı Ş. D.cioğlu'na ödenen maluliyet tazminatının araç sürücüsünün kusurundan dolayı araç malikinden/ sürücüsünden rücuen tahsili istemine ilişkindir...
3. HD. 24.10.2016 T. E: 12153, K: 12068-
Haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemi-
Mahkemece öncelikle dava konusu parsele ilişkin geçerli mimari proje ve vaziyet planının tespit edilerek dosya arasına alınması, çelişkinin giderilmesi amacıyla mahallinde konusunda uzman bilirkişiler aracığıyla yeniden keşif yapılıp (ortak alanlar ve yolların da bağımsız bölümlerin arsa paylarına dahil olup olmadığı da açıklattırılarak) infazda tereddüt oluşmayacak şekilde rapor alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.