Dava, kesinleşen orman sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman olarak tescili istemine ilişkindir... Dava konusu taşınmazın tamamına ilişkin orman tahdit evrakları, orijinal orman kadastro haritası vb. orman çalışmasına ilişkin tüm belgeler ve taşınmazın tamamının çapı eksiksiz bir şekilde getirtildikten sonra, uzman bilirkişiler eşliğinde taşınmazın tamamına ilişkin keşif suretiyle inceleme ve araştırma yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Özel suyun varlığından söz edebilmek için tapulu araziden çıkmasının, miktarı itibariyle, üzerinde çıktığı taşınmazın sınırlarından taşmamasının ve M.K. 679. maddesinde öngörülen koşulları taşımasının gerektiği-
Paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi istemi-
Doğru sonuca varılabilmesi için, mahkemece, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları ve fen bilirkişisinin katılımıyla çekişmeli taşınmazlar başında, taşınmazlar tek tek gezilmek suretiyle yeniden keşif yapılması ve yapılacak bu keşifte, mahalli bilirkişi ve taraf tanıklarından sorulmak suretiyle taşınmazların kök muristen kalan yerler mi yoksa 3. kişilerden satın alınan yerler mi olduğunun belirlenmesi, terekeye dahil taşınmazların tüm mirasçıların katılımı ile paylaşılıp paylaşılmadığının, paylaşılmış ise bunun ne zaman yapıldığının ve çekişmeli taşınmazların bu paylaşıma konu olup olmadıklarının, çekişmeli taşınmazlarda davacı tarafın payının bulunup bulunmadığının, taşınmazların kim tarafından ne zamandan beri ve ne şekilde kullandıklarının maddi olaylara dayalı olarak mahalli bilirkişiler ve tanıklara açıklattırılması, tanık beyanları ile yerel bilirkişilerin beyanları çeliştiği takdirde yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılması ve sonrasında toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği- Kök murise ait olduğu anlaşılan ...... ada ........ parsel sayılı taşınmaz hakkında davacıların hukuki yararları olmadığı gözden kaçırılarak bu taşınmaz hakkında da davanın kabulüne karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu-
Kadastro tespitine itiraza-
Nizalı suyun genel sulardan olduğunun anlaşılması halinde, öteden beri kullanma şekli ve davalı köyün içme suyuna ihtiyacı olup olmadığı hususları araştırılıp, içme suyunun da, kullanma suyuna göre ayrı bir önceliğinin bulunduğu hususu da gözönüne alınarak karar verilmesi gerekeceği-
Kadastro hakiminin doğru, infazı kabil ve infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde karar vermek zorunda olduğu- Somut olayda Mahkemece, orman bilirkişi raporuna ekli krokide ''O'' ve ''A'' harfi ile gösterilen taşınmazlar yönünden karar verilmiş ise de hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda taşınmazların ölçü değerleri koordinatları gösterilmediğinden infazının olmadığı-
İcra müdürlüğünce yapılan işlemlerin ilama uygun olup olmadığını belirlemek bakımından, mümkünse dayanak ilamdaki bilirkişilerden de yararlanılarak mahallinde keşif yapılarak, olunacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tesbiti ve kamulaştırılan taşınmazın hazine adına tescili istemi-
Kadastro tespiti sırasında tespit harici bırakılan bir yerin ancak, imar ihya edildikten sonra 20 yılı aşan zilyetlikle 3402 sayılı Yasanın 14 ve 17.maddelerindeki koşulların gerçekleşmesi halinde kazanılabileceği, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17.maddesinde yer alan koşullarından birisinin de taşınmazın il ve ilçe imar planları kapsamında olmaması gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.