Mahkemece, mahallinde yapılan keşif sonucu alınan fen bilirkişi raporunda, davalılar tarafından 165 ada 28 mera parselinin F, G, H ile gösterilen kısımlarına el attıkları tespit edilmiş olmasına rağmen hüküm kısmında 164 ada 2 parsel sayılı merada F, G, H ile gösterilen kısımlara elatmanın önlenmesine karar verilmesinin doğru olmadığı- Davacı Hazinenin dava dilekçesinde tespit edilecek zararın tahsilini talep ettiği, bu zararın sadece uzman bilirkişi tarafından belirlenecek meranın eski hale getirilmesi için gereken bedel olduğu, mahkemece, talep olmadan İcra İflas Kanunu'nun 30. maddesi hükmü göz ardı edilerek davalılardan ayrıca muhdesatların yıkım bedellerinin de tahsiline dair hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Soyut nitelikteki bilirkişi ve tanık beyanları bir değer taşımayacağından taşınmaz üzerinde yeniden keşif yapılarak yerel bilirkişi ve tanıklardan, zilyetliğin başlangıcı, süresi ve niteliği konusunda yer ve zamana dayalı bilgiler alınması; davacılar yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığının bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanması, uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmesinin gerekeceği-
4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tesbiti ve kamulaştırılan taşınmazın hazine adına tescili istemi-
Davacının tapusuz olan taşınmazın tescili istemi ile dava açtığı ancak dava konusu taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği anlaşıldığından bu aşamadan sonra davaya bakmakla görevli mahkemenin kadastro mahkemesi olduğu-
Geçit hakkı kurulması istemi-
Kıyılar kamunun yararlanacağı yerlerden olup buralarda yukarda belirtilen nitelikte tapu kaydı oluşturulmuş ise tapunun iptalinde, Anayasanın 43, tapu Kanununun 33, Kadastro Kanununun 16. maddesi göz önüne alınarak, kamu yararının bulunduğunun kabulü gerekeceği-
Taşınmaz orman sınırları içinde olduğu halde yapılan arazi kadastrosu ile yolsuz olarak tapu kaydı oluşturulmuş ise de bu ikinci kadastro yolsuz ve geçersiz olduğundan davacıya hiçbir zaman mülkiyet hakkını kazandırmayacağı- Bu tür kayıtlarda iyiniyetle edinme kuralının da uygulanamayacağı-
8. HD. 05.02.2019 T. E: 2018/2697, K: 996-
Davacı tapu malikinin noter huzurunda imzalamış olduğu muvafakatname ile, davaya konu taşınmaz üzerinden davalının ihtiyacı olan elektrik direği ve havai hattın davalının ihtiyacını gidermek üzere ücretsiz olarak geçirilmesine muvafakat ettiği, davalı tarafından dosyaya üç adet adi yazılı ve tarihsiz sözleşme sunulduğu, bu sözleşmelerde davacının kiraya veren, davalının da kiralayan sıfatıyla imzalarının yer aldığı, davacı tarafın bu belgelere itirazı olmadığı fakat kendisine ödeme yapılmadığına yönelik itirazı olduğu, davacının el atmanın önlenmesi ve kal istemli davayı açmakla muvafakati geri aldığı, davacının mülkiyet hakkına dayanan elatmanın önlenmesi kabulüne karar verilmesi, işyeri faaliyetinin sona erdiği tarih ve davacının talebi de dikkate alınarak davacı lehine ecrimisile hükmedilmesi, keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporlarına göre, davalının işyeri faaliyeti devam ederken kullandığı elektrik direklerine ait havai hattın, işyeri faaliyeti sona ermiş olsa bile, davaya konu parsel üzerinden geçtiği sabit olduğuna göre, havai hattın kaldırılmasına yönelik kal talebinin de kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Köy sınırları içinde olup “tepe” görüntüsü arzeden taşınmazın, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.