2863 Sayılı Kanun'un 5.maddesi gereğince taşınmazın SİT alanı olarak ilanı ve imar planında belirtilen yasadan kaynaklanan kısıtlamaların, kamulaştırmasız el atma olgusunun varlığını kabule elverişli olmadığı-
Çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri, ayrıca hava fotoğrafı stereoskop aleti ile inceletilip çekişmeli taşınmazın dava edilen bölümleri üzerinde neler gözüktüğünü belirtir şekilde ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, 107 ada 1 parselin dava edilen bölümlerinin 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi uyarınca orman içi açıklık niteliğinde orman sayılan yerlerden olup olmadıkları araştırılmalı, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğunun tespiti halinde ormanların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilemeyeceğine karar verilmesi gerektiği-
Kesinleşen orman tahdit haritasına dayalı tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkin davada; bilirkişilerin rapor içeriğindeki ifadeleriyle Ek-5 numaralı krokide gösterilen tahdit hattı çeliştiğinden, söz konusu bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya uygun bulunmadığı; dosyanın aynı bilirkişilere tevdii ile ek rapor aldırılarak bahsi geçen çelişkinin giderilmesi ve oluşacak sonuca göre hüküm kurulmasının gerektiği-
Muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığının kabul edilmesi getirdiği- Toplanan delil ve tanık beyanlarına göre dava konusu kargir ev ve samanlığın davacılar tarafından meydana getirildiği sabit olduğundan, mahkemece muhdesatların davacılar tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın aidiyetine karar verilmesinin hatalı olduğu- Dava konusu muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmaz davacılar murisi ile davalılar adına paylı mülkiyet şeklinde kayıtlı olup, davanın değeri, muhdesatın davalıların paylarına isabet eden değeri (zemin bedeli hariç) olduğundan, yargılama sonucunda hüküm altına alınan nispi karar ve ilam harcı ile yargılama giderinden ve davacı yararına takdir edilen vekalet ücretinden her bir davalının tapu payları oranında sorumlu tutulmaları gerektiği-
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemi-
Davacının, bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlaması gerekeceği; bedelde muvazaa iddiasını keşif ile tespit edilen bedelin tek başına kanıtlamaya yeterli olmadığı; davacı tanıklarının da davalı ile pay devreden arasındaki mülkiyet nakline ilişkin bir görgüleri bulunmadığından bedelde muvazaa iddiasının kanıtlanamamdığı; bu nedenle, davalıya mülkiyetin naklini sağlayan resmi senet getirtilerek TMK’nın 734. maddesi uyarınca dava konusu payın satış bedeli ile ödenmesi zorunlu harç ve masraf toplamından oluşan önalım bedeli belirlenerek hükümden önce depo edilmesi için davacıya uygun bir süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi istemi-
Muhdesat tespitine-
Çekişmeli yerin taşlık, kayalık ve çalılık niteliğinde iken tarım arazisine dönüştürülme çabalarının sarfedildiği, ancak kadastro tespit tarihi itibariyle Devletin hüküm ve tasarrufu altında olma niteliğinin ağır bastığı, gerek ağaçların yaşı gerekse bu konuda alınan bilirkişi raporları ile bu durumun saptandığı, vergi kayıt miktarı ile revizyon gördüğü parsel sayısı da gözetildiğinde nizalı yerin kayıt kapsamı dışında kaldığının kabulünün zorunlu olduğu, ayrıca davalı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığı sonucuna varıldığından, davacı hazinenin açtığı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Davacının kullandığı ve davalıya pay satan kişilerin kullandığı ayrı ayrı bölümler var ise satıcı zamanında kullanıma karşı çıkmayan, o yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda pay satışı nedeni ile önalım hakkını kullanmasının dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı- Mahkemece, fiili taksim hususunun açıklığa kavuşturulması bakımından, mahallinde keşif yapılıp, delil listesinde bildirilen tanıklar taşınmaz başında dinlenerek davalının varsa davacıların tüm delilleri toplanarak davacının kullandığı ve davalıya pay satan kişinin kullandığı ayrı ayrı bölümler bulunup bulunmadığı belirlenerek ve kullanım durumu keşfe katılan fen bilirkişisine krokisinde işaretlettirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği- Hüküm sonucunda iptal ve tescile karar verilen payların açık, infaza elverişli şekilde belirtilmemesi ve birleştirilen dosya yönünden dava konusu bir parselde davalı hakkında iki kez hüküm kurulmasının isabetli olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.