Yargılama sırasında ölen davacının belgesiz zilyetlik yolu ile en fazla 100 dönüm miktarında taşınmaz edinebileceği halde, değerlendirmede hataya düşülerek mirasçılarının her birinin 100 dönüm taşınmaz edinme hakkının bulunduğu gerekçesiyle taşınmazın tamamının davacı mirasçıları adına tesciline karar verilmesinin isabetsiz olduğu- Hal böyle olunca davacı taraftan tercih hakkı sorularak, tercihte bulunmadıkları taktirde mahkemece resen belirlenecek 100 dönüm miktarındaki taşınmaz bölümünün harita üzerinde gösterilmesi için dosyanın fen bilirkişisine tevdii ile bozma gereği doğrultusunda infaza elverişli rapor alınması, bu şekilde belirlenecek 100 dönüm miktarındaki taşınmaz bölümünün davacı mirasçıları adına; geri kalan bölümünün miktar fazlası olarak davalı adına tesciline karar verilmesi gerektiği-
554, 556, 202, 292,344,396, 398, 1119, 509, 929, 1032, 205, 736, 737, 922 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında adının ve baba adının yanlış yazıldığını ileri sürerek belirtilen tapu kayıtlarında adının Sadire, baba adının M. olarak düzeltilmesine-
Tescil ilâmına dayanılarak verilen tapunun dayanağı krokide, öl-çek yanlışlığı sonucu yüzölçümü miktarında hata olduğu öne sürüldü-ğünde, dayanak kroki fen memuruna incellettirilerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde idarece oluşturulmuş kıyı kenar çizgisinin bulunup bulunmadığının Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden sorularak belirlenmesi, idarece oluşturulmuş ve kesinleşmiş kıyı kenar çizgisi var ise buna ilişkin karar ve dayanağı olan belgeleri ile kroki ve haritasının birlikte getirtilip dosya arasına konulması, mahallinde yerel ve teknik bilirkişi ile harita mühendisi aracılığıyla yapılacak keşifte araziye uygulanması, çekişme konusu taşınmazın yerinin belirlenip harita üzerine işaretletilmesi gerekeceği-
Haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemi-
Muhdesatın tespiti isteği-
20. HD. 20.06.2019 T. E: 2016/13058, K: 4314-
Paydaşlar arasında açılan ecrimisil isteği-
İmar parseline yapılan el atmanın önlenmesi ve yıkım istekleri- dava konusu binanın bulunduğu taşınmazın bir kısmı davacı parselinde bir kısmı da yolda kaldığına göre, yolda kalan kısım için, ilgili Belediye'nin de davaya katılarak taraf teşkilinin sağlanması gerekeceği- Davalının paydaşı olduğu kadastral parsele yapmış olduğu yapının davalının iradesi dışında ve idari karara dayalı olarak gerçekleştirilen imar uygulaması sonucu davacının edindiği imar parseline tecavüzlü hale geldiği gözetildiğinde davalının davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden söz edilemeyeceği, o halde mahkemece yargılama giderlerinden sayılan avukatlık ücreti ve diğer gider ve harçtan davalının sorumlu tutulmasının isabetli olmadığı-
Mahkemece öncelikle dava konusu parsele ilişkin geçerli mimari proje ve vaziyet planının tespit edilerek dosya arasına alınması, çelişkinin giderilmesi amacıyla mahallinde konusunda uzman bilirkişiler aracığıyla yeniden keşif yapılıp (ortak alanlar ve yolların da bağımsız bölümlerin arsa paylarına dahil olup olmadığı da açıklattırılarak) infazda tereddüt oluşmayacak şekilde rapor alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.