Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer almasının zorunlu olduğu, ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabileceği-  Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebileceği, bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı HMK’nun 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmesi gerektiği-
Taşınmaz henüz kooperatif tüzel kişiliği adına kayıtlı iken taşınmazın tapu kaydına haciz konulmasından sonra, taşınmazda hak iktisap edenlerin, taşınmazı hacizli olarak iktisap edecekleri ve haczin doğuracağı sonuçlara katlanmak zorunda olacakları, kooperatif ortaklarının da, ferdi mülkiyete geçilmesi halinde, daha önce konulmuş olan hacizden sorumlu olacakları–
8. HD. 13.06.2018 T. E: 10901, K: 14053-
Tapu sicillerinin tutulmasının kamu düzeni ile ilgili olup, hakimin doğru sicil oluşturmakla yükümlü olduğu- Doğru sicil oluşturulabilmesi için yenilenen parsel numaraları üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken sayfası kapatılan eski kadastral parsel numaraları üzerinden karar verilmesinin doğru olmadığı-
İİK. 89/V uyarınca 3. kişinin “kötü niyetli” alacaklıya karşı dava açarak, ödemek zorunda kaldığı parayı veya teslim ettiği malı geri isteyebileceğinden mahkemece davalı-alacaklının kötü niyetli olup olmadığının araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Kamu yararı nedeni ile davalıların tapusunun kıyıda kalan kesiminin iptal edilerek, kayıt dışı bırakılmasında hukuka aykırı bir durum bulunmayıp, davalıların tapu kaydının iptalinden dolayı ancak tazminat talebinde bulunabileceklerinden, öte yandan; çekişme konusu taşınmazın önünde bulunan, mülkiyet sınırı dışında kalan devletin hüküm ve tasarrufu altındaki kıyı kenar çizgisi içinde kalan kısma da duvar ve kapı yapmak suretiyle müdahale ettikleri keşfen saptanmak suretiyle elatmanın önlenmesi ve bu kısımdaki muhdesatların yıkımına karar verilmiş olmasında da bir isabetsizlik bulunmadığı-
TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddelerine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları kamusal yönü ağırlıklı olan davalar olduğundan hakim tarafından her aşamada re'sen araştırma ve inceleme yapma olanağının mevcut olduğu, bu itibarla şahıslar lehine zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, başka bir deyişle dava konusu taşınmazın zilyetlikle edinilmeye elverişli olup olmadığının mahkemece usulüne uygun şekilde araştırılmasının gerekeceği-
Hacizde gözetilecek tarihin haczin tapu kaydına işlendiği tarih olduğu, bu hususun İcra ve İflas Kanunu'nun taşınmaz haczini düzenleyen 91. maddesi ve Türk Medeni Kanunu'nun tapu sicilinde tasarruf yetkisinin hangi koşullarda sicile işleneceğini düzenleyen 1010. maddesinin gereği olduğu, bu durumda, mahkemece, şikayetçi alacaklının satış isteme süresinde avansını yatırarak satış isteminde bulunmuş olduğu ve haczinin ayakta olduğu hususu değerlendirilerek ve şikayet olunanların haciz tarihleri ve hacizlerinin sıhhatleri de araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Kamu yararı ile mülkiyet hakkından kısmen veya tamamen yoksun bırakılan kişinin menfaatı arasında makul, kabul edilebilir, hak ve adalet dengesini sağlayacak bir oranın kurulması gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.