Geçit yerinin taşınmazdan ayrılması anlamını verecek biçimde «yol olarak tapuya tesciline» şeklinde karar verilemeyeceği–
Şikayetçinin taşınmazın eski maliki olup, takipten evvel taşınmazı ipotekle birlikte ............Ltd. Şti'ye sattığından alacaklı tarafından ........... tarihinde ............... Ltd. Şti hakkında takibe devam edilmesi yönünde talepte bulunulduğunun görüldüğü, bu durumda şikayetçinin tapu sicilinde ilgili sıfatına haiz olmadığı gibi ihalede pey süren kişi de olmadığı, ayrıca, şikayetçinin ipoteğe esas kredi sözleşmesinde asıl borçlu sıfatının da olmadığı, şikayetçinin, takibe konu ipoteğe esas kredi sözleşmesinde kefil olmasının ya da satış ilanının fuzuli şekilde kendisine tebliğ edilmiş olmasının kendisine ihalenin feshini talep hakkı vermeyeceği, buna göre, Bölge Adliye Mahkemesince, söz konusu taşınmaz yönünden de ihalenin feshi istemini esastan reddeden ilk derece mahkemesi kararının, düzeltilerek, istemin aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekeceği- İİK'nın 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde; işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceğinin öngörüldüğü, buna rağmen ilk derece mahkemesince, şikayetçi aleyhine taşınmazın ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmolunması isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesince; HMK’nun 353/1-b-2 ve 356. maddeleri gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararının, para cezası kaldırılmak suretiyle düzeltilip yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekirken, bu hususta karar verilmediği anlaşılmış olmakla, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Zamanaşımını kesen işlem kimin hakkında yapılmışsa, ancak ona karşı hüküm ifadeceği-
Türk Medeni Kanununun 677 ve aynı kanunun 713/1 ve 5. fıkraları birlikte değerlendirildiğinde, mülkiyetin 713. maddenin birinci fıkrasında belirtilen koşullar gerçekleştiği anda kazanılacağı-
İİK'nın 72. maddesi gereğince davacıların borçlusu olduğu bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin davada,ölüm tarihi itibariyle murisin terekesi iştirak halinde olup, terekedeki haklar ve borçlar iştirak halindeki mülkiyet hükümlerine tabi olduğundan, davaya tüm mirasçıların iştirakinin sağlanması ya da muvafakatlerinin alınması veya terekeye temsilci tayin ettirilerek onun huzuru ile davaya devam edilmesi ve bu konularda davacıya uygun bir süre verilerek dava şartının gerçekleştirilmesinin sağlanması ve taraf teşkili tamamlandıktan sonra işin esasına girilmesi gerekeceği-
İştirak halinde mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi istemine ilişkin davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğine göre kendisini vekille temsil ettiren davalı Tapu Sicil Müdürlüğü yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre maktu vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiği-
Yurtiçinde adres gösterme koşulunun ihalenin feshini isteyen üçüncü kişiler için olduğu-
Davalının, bağımsız bölümünden ayrı geçiş yeri olmayan apartman arka bahçesi, Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 4. maddesi kapsamına giren yerlerden bulunmadığından kullanımının kat maliklerinden birine bırakılmasını engelleyen bir yasa hükmünün olmadığı-
"Taraflarca Getirilme İlkesi" başlığı altında düzenlenen 6100 sayılı HMK'nın 25. maddesi uyarınca re'sen araştırma ilkesinin geçerli olmadığı davalarda dava malzemelerinin toplanması ve mahkemeye sunulmasının taraflara ait olduğu- Hakim kendiliğinden taraflarca ileri sürülmemiş vakıaları araştıramaz, hükmüne esas alamayacağı- Mahkemenin, sadece tarafların getirdiği ya da masrafını verip getirilmesini istediği delillere dayalı olarak hükmünü kurabileceği- Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkin eldeki davanın da taraflarca getirilme ilkesine tabi olup, davanın niteliği gereği ispat yükünün davacı tarafa ait olmakla bedelsiz devir yapılmasının tek başına mirasbırakanın mal kaçırma kastı ile hareket ettiğini göstermeyeceği-
Muhdesatın kime ait olduğu hususunda paydaşlar arasında ittifak bulunmadığından muhdesat üzerinde hak iddia eden paydaşlara görevli mahkemede muhdesatın aidiyetinin tespiti hususunda dava açmak üzere süre verilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.