İhalenin feshini isteyen kişinin, icra takibinde alacaklı ya da borçlu olmayıp, ihale konusu taşınmaz üzerinde lehine mevcut olan haciz şerhi nedeniyle tapu sicilindeki ilgili konumunda olduğu, buna göre, satışın yapıldığı icra takibinde üçüncü kişi olan şikayetçinin, ihalenin feshini isteyebilmesi için yurt içinde adres göstermesinin zorunlu olduğu, şikayet dilekçesinde bu koşul yerine getirilmediği gibi, şikayet dilekçesine ekli ............ tarihli vekaletnamede de şikayetçi asilin adresinin “Almanya” olarak gösterildiğinin ve gösterilen bu adresin yurt dışı adresi olduğunun anlaşıldığı, hal böyle olunca, İlk Derece Mahkemesince, İİK'nın 134/2. maddesindeki koşulu taşımayan şikayet dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ihalenin feshi yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Kural olarak, ıslah işleminin harca tabi olduğu, ıslah edilen husus değer artırımı ise nispi tarifeye göre, değilse maktu harç yatırılması gerektiği, davalı tarafın harçtan muaf olması halinde dahi nispi peşin harç ve ıslah harcının alınması gerekeceği-
İİK. mad. 134/2 uyarınca ihalenin feshini, satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenlerin isteyebileceği, ihalenin feshi talebinde bulunan şikayetçinin, icra takibinde taraf olmadığı gibi ihale konusu taşınmazın tapu sicilinde ilgili sıfatı da bulunmadığı, aynı zamanda şikayet konusu ihaleye de pey sürmek suretiyle katılmadığından, bu nedenlerle ihalenin feshi davası açmasına yasal imkanının olmadığı-
Satış ilanı tebliğinin, şikayetçinin tebliğ tarihinden önce azlettiği vekile yapıldığı ve bu azlin, şikayetçinin alacaklı olduğu takip dosyasına yeni vekil tarafından tebliğ tarihinden önce bildirildiği anlaşıldığından, tebliğ tarihinde şikayetçinin vekili konumunda olmayan vekile yapılan tebligatın geçerli olmadığı- Mahkemece, haciz alacaklısı şikayetçi üçüncü kişinin, "tapudaki ilgili" sıfatını haiz olmasına ve dolayısıyla satış ilanı tebliğinin zorunlu bulunmasına rağmen, anılan yasal zorunluluğun yerine getirilmemesi nedeniyle ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
Elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya mirasçılardan biri belirlenen süre içinde paylaşma davası açmadığı takdirde, istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilmesi gerekeceği-
Mülkiyet uyuşmazlığı bulunan durumlarda MK. 1027 hükmünün uygulanamayacağı-
Aynî borç için birden fazla taşınmazın ipotek edilmiş olması halinde taşınmazların her birine isabet eden ipotek miktarının icra müdürlüğünce saptanması gerekeceği—
poteğin usulsüz olarak kaldırılması nedeniyle ipoteğin yeniden hükmen tesisi, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin davada, bir kısım taşınmazların davadışı 3.kişilere devredilmiş olmasına rağmen, bir kısım dava konusu taşınmazların hala davalılar adına kayıtlı olduğu, ayrıca davacı tarafından ıslah dilekçesi ile usulsüz olarak fek edilen ipoteklerin yeniden tesisinin mümkün olmadığı takdirde tazminat talebinde bulunmasına rağmen mahkemece tazminat istemi yönünden muhtariyetine karar verildiği anlaşıldığından, mahkemece bir kısım taşınmazların hala davalılar adına kayıtlı olması, geriye kalan taşınmazlarında davadışı 3. kişilere devredilmiş olması karşısında, davalılar adına kayıtlı olan taşınmazlar yönünden ipoteğin yeniden tesis edilme şartlarının oluşup oluşmadığı hususları ile dava dışı 3. kişilere devredilen ve halen davalılar üzerinde bulunan taşınmazlar bakımından ıslah dilekçesiyle davacının tazminat isteminde bulunduğu değerlendirilmesi gerektiği-
Terditli olarak açılan öncelikle tapu kaydında yer alan şerhin terkini, olmadığı takdirde tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına tescili ile tazminat isteği-
İstihkak iddia eden şikayetçinin ihalenin feshini talep edemeyeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.