poteğin usulsüz olarak kaldırılması nedeniyle ipoteğin yeniden hükmen tesisi, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin davada, bir kısım taşınmazların davadışı 3.kişilere devredilmiş olmasına rağmen, bir kısım dava konusu taşınmazların hala davalılar adına kayıtlı olduğu, ayrıca davacı tarafından ıslah dilekçesi ile usulsüz olarak fek edilen ipoteklerin yeniden tesisinin mümkün olmadığı takdirde tazminat talebinde bulunmasına rağmen mahkemece tazminat istemi yönünden muhtariyetine karar verildiği anlaşıldığından, mahkemece bir kısım taşınmazların hala davalılar adına kayıtlı olması, geriye kalan taşınmazlarında davadışı 3. kişilere devredilmiş olması karşısında, davalılar adına kayıtlı olan taşınmazlar yönünden ipoteğin yeniden tesis edilme şartlarının oluşup oluşmadığı hususları ile dava dışı 3. kişilere devredilen ve halen davalılar üzerinde bulunan taşınmazlar bakımından ıslah dilekçesiyle davacının tazminat isteminde bulunduğu değerlendirilmesi gerektiği-
Terditli olarak açılan öncelikle tapu kaydında yer alan şerhin terkini, olmadığı takdirde tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına tescili ile tazminat isteği-
İstihkak iddia eden şikayetçinin ihalenin feshini talep edemeyeceği-
Kiraya verenin, kira sözleşmesinin yapılması sırasında veya daha sonra kira sözleşmesinin tapuya şerh verilmesini kabul etmemiş olması halinde, kiracının tek taraflı istemi üzerine mahkemece “kira sözleşmesi-nin tapuya şerhi” doğrultusuda karar verilemeyeceği-
Davacıların ayrı ayrı parsel sahibi oldukları, aralarında mecburi ya da ihtiyari dava arkadaşlığının olmadığı, kaldı ki TMK.’nun 713/1 ve 3402 sayılı Yasa’nın 14. Maddesine dayalı tescil davalarında, yargılama giderlerinin yasal hasım olan davalılara yükletilemeyeceği mahkemece davalıların yargılama giderleri ile sorumlu tutulmasının yanlış olduğu-
Birden fazla alacaklının haciz işlemlerinin Tapuya aynı gün işlenmiş olmaları -ve hacizin işlenme saatlerinin belli olmaması- halinde, satış bedelinin bu alacaklılar arasında «garameten paylaştırılması» gerekeceği, hacizlerin yevmiye numaralarına göre, «bir alacaklının haczinin daha önce olduğu» sonucuna varılamayacağı—
Mahkemece ilk hüküm kurulurken dava dışı mirasçılar da dahil edilerek tüm mirasçılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmişken, direnme hükmü sırasında, yalnızca dava açan mirasçı bakımından hüküm kurulmuş olmakla, yeni bir hüküm oluşturulduğu, hal böyle olunca kurulan bu yeni hükmün incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesinin gerektiği-
Şikayet dilekçesine ekli vekaletnamede, şikayetçi asilin adresinin mevcut olup, bu adresin de yurt içinden olduğu tespit edilmiş olduğundan İİK. nun 134/2.maddesinde hüküm altına alınan yurt içinde adres gösterme koşulunun yerine getirildiğinin kabulü gerekeceği-
Kütük üzerinde belgelere aykırı tescil veya yazımın düzeltilebilmesi için ilgililerin yazılı olurunun alınması ve yevmiye defterine kaydedilmesi gerektiği- Belgeye aykırı yazımın veya tescilin düzeltilmesinde ilgililerden birisinin yazılı oluru olmazsa, müdürün defterdarlık veya mal müdürlüğünden düzeltme için dava açılmasını talep edeceği ve Hazine avukatı bulunmayan yerlerde bu düzeltmeler için müdürlük tarafından re'sen dava açılacağı- Kütük, yevmiye defteri ve yardımcı sicillerde belgesine aykırı olarak basit yazım hatası yapıldığının tespit edilmesi halinde, müdür tarafından nedeni düzeltmeler sicilinde açıklanarak, re'sen düzeltme yapılacağı- Belgelere aykırılık nedeniyle oluşturulacak sicil dışında örneğin sahtecilik gibi yolsuz nitelik taşıyan sicillerden dolayı Hazinece TMK. mad. 1007 hükmünde öngörülen sorumluluk nedeniyle açılan iptal davalarında Hazine yönünden aktif dava ehliyetinin bulunduğunun Yargıtay'ın istikrar kazanmış içtihatlarıyla kabul edildiği-
Gayrimenkulün aynına ilişkin takip dayanağı ilamın kesinleşmeden takibe konulduğu sabit olup, temyiz inceleme tarihi itibariyle de henüz kesinleşmediği uyap üzerinden anlaşılmış olmakla 7176 sayılı Kanun’un 21. maddesi gereğince; anılan Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten önce, kesinleşmemiş mahkeme kararlarına dayanılarak başlatılan icra takiplerinin kesinleşmiş mahkeme kararı ibraz edilinceye kadar durdurulmasına karar verilmesi gerekeceğinden mahkemece, kesinleşmiş mahkeme kararı ibraz edilinceye kadar takibin durdurulmasına karar verilmesinin gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.