Tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemi-
Ortaklığın giderilmesi ilamının tarafı ve ihale konusu taşınmazın (miras sebebi ile ilgilisi ve) olan şikayetçiye satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebi olup, şikayetçi vekiline satış ilanının tebliğ edilmemesinin veya usulsüz tebliğ edilmesinin de aynı hukuki sonuçları doğuracağı- Satış ilanın yapıldığı gazetenin tirajı araştırılmadan sonuca gidilmesinin doğru olmadığı-
8. HD. 09.04.2019 T. E: 2017/10992, K: 3869-
Tapuda malik görünen kişinin adresinin tesbit edilememesinin, “kim olduğunun bilinemediği” anlamına gelmeyeceği-
Noter huzurunda düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinde 'taşınmazların karşılığının nakden ve tamamen ödendiği' yazılı olup, bu miktarın başka bir belge ile ispatlanmasına gerek olmadığı, buna göre ivazlar arasında misli bir fark da oluşmadığından İİK'nin 278. maddesinin 3. fıkrasının 2. bendinin uygulanma koşullarının oluşmadığı; diğer yandan davalı üçüncü kişi ...’ün borçlunun mali durumunu bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğunun da ispatlanamadığı ve dolayısıyla İİK'nin 280. maddesi kapsamında iptal kararı verilemeyeceği gerekçesiyle 'davanın reddine' dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı-
İhale tarihinde şikayetçi lehine sükna hakkı bulunmadığından, şikayet edenin İİK'nun 134/2 md. kapsamında ihalenin feshini isteyebilecek ilgililerden olmadığı-
Miras bırakanın bizzat bedelini ödeyerek üçüncü kişiden satın aldığı taşınmazın tapu kaydını, yarar sağlamak istediği kişi adına yazdırarak gizli bağış yapması halinde, “muris muvazaası nedeniyle” tapunun iptaline karar verilemeyeceği-
Tazminat davası-
Tapu Sicil Tüzüğü 75. maddesi dikkate alındığında, 17.8.2013 tarihinden itibaren açılan davalarda, ilgililerin idareye müracaat etme ön şartını yerine getirmemiş olmaları halinde davanın dinlenebilme olanağı olmadığı
İmar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacıların payına takdir edilen karşılığın artırılması istemine ilişkin ilama konu alacağın Kamulaştırma Kanunun kapsamında değerlendirilmesi gereken bir alacak olduğu ve bu ilamın kesinleştiği tarihe kadar geçen dönem için ilam uyarınca "yasal faiz", kesinleşme tarihinden sonraki dönem için ise, 17.10.2001 tarihinde yürürlüğe giren 4709 sayılı Kanunla değişik Anayasa'nın 46/son maddesi hükmü uyarınca, kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanması gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.