İmar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacıların payına takdir edilen karşılığın artırılması istemine ilişkin ilama konu alacağın Kamulaştırma Kanunun kapsamında değerlendirilmesi gereken bir alacak olduğu ve bu ilamın kesinleştiği tarihe kadar geçen dönem için ilam uyarınca "yasal faiz", kesinleşme tarihinden sonraki dönem için ise, 17.10.2001 tarihinde yürürlüğe giren 4709 sayılı Kanunla değişik Anayasa'nın 46/son maddesi hükmü uyarınca, kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanması gerekeceği-
Trafik siciline kayıtlı araçların satışı noterlerce yapıldığından ve satış işlemleri sırasında trafik sicilinde herhangi bir şerh olup olmadığı araştırılmadığından, trafik sicillerinin tapu sicilleri gibi aleniyet prensibine tabi sicillerden olmadığı–
Tapu kaydında düzeltim isteğine-
MK. 1007/I’deki tazminatın, haksız fiilden doğan bir tazminat türü olduğu ve BK. 60’daki (şimdi; TBK. mad. 72) zamanaşımına bağlı olduğu-
Yargıtay 4.Hukuk Dairesi tarafından yapılan tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan zararın ödetilmesine ilişkin tazminat davalarının temyiz incelemelerinin, “tapu iptal davasına bakan(Yargıtay 1.HD)” dairece yapılacağı-
İflâsın açıldığının tapuya şerh verilmesinden sonra yapılan «ipoteğin temliki işlemi»nin iptali gerekeceği, bu durumda iyiniyetli iktisaptan söz edilemeyeceği-
Tapuda cins-vasıf değişikliği isteği-
Mahkemece, satın alan kayıt makilinin iyi niyetli olduğu ve Türk Medeni Kanununun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de taşınmazın sicil kaydındaki "Gecekondu Önleme Bölgesi 775 sayılı Yasaya tabidir" şerhinin satın alma tarihinde sicildeki mevcudiyeti karşısında, edinen davalının hukuki yapısı itibarı ile Anonim Şirket olduğu müdebbir tacir gibi hareket etmekle yükümlü bulunduğu, çok az bir dikkatle taşınmazın gecekondu bölgesi ve 775 sayılı yasaya tabi olduğunu görebileceği ve öğrenebileceği amacı dışında devredilemeyeceğini ve kullanılamayacağını bilebilecek konumda olduğu hususları gözetildiğinde davalının iyi niyetli olduğu kabul edilemeyeceği gibi Türk Medeni Kanununun 1023. maddesinin koruyuculuğundan da yararlanamayacağı-
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin zorunlu ipotek olup olmadığının araştırılmasında sabit faizli konut finansmanı kredisi sözleşmesinin dışında kredi kullandırılıp kullandırılmadığının araştırılıp sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.