Taşınmaz için düzenlenen resmi senette, irtifak hakkının konusu belirlenmiş olup taşınmaz mal üzerinde özel kafeterya, dinlenme ve seyir salonu, kahvehane ve kafeterya yapılacağı belirtilmiş olup irtifak hakkının konusu itibariyle taşınmaz üzerinde inşaat yapma hakkı tanıyan üst hakkı niteliğinde olduğu anlaşıldığından, üst hakkı 49 yıllığına 30 yıldan daha fazla süreli tesis edilmekle beraber, resmi senette, borçlu şirketin Turizm Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı’ndan izin almadıkça irtifak hakkını kısmen veya tamamen, üçüncü kişi veya kuruluşlara devredemeyeceği, ipotek tesis ettiremeyeceği, kurulan tesislerin işletmeciliğini kiralayamayacağı belirtildiğinden, söz konusu üst hakkının taşınmazdan bağımsız nitelikte olmadığı, üst hakkının tesis edildiği taşınmazın Kültür ve Tabiat Varlığı niteliğinde olduğu ve kamu malı niteliği itibariyle taşınmazdan bağımsız nitelikte olmadığı hususu göz önüne alınarak resmi senette böyle bir düzenlemeye gidilmiş olduğu ve bu sebeplerle üst hakkının taşınmazdan bağımsız olmaması sebebiyle ayrı olarak haczi mümkün olmayıp, ancak üst hakkından elde edilen gelirin haciz konusu yapılabileceği-
Yolsuz tescil durumuna düşen sicil kaydı üzerinden hisse düzeltilmesi yapılamayacağı-
Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmayan kimselerin borç altına giremeyeceği-
Dahili davalının mirasçılık belgesine göre mirasçıları davaya dahil edilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
İlgililerin yazılı rızaları olmadıkça tapu sicilindeki yanlışlığın ancak mahkeme kararı ile düzeltilebileceği-
AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARI FOKAS/TÜRKİYE DAVASI
Kişisel hak mahiyetinde olan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi tapu siciline şerh edilmediği sürece 3. kişiler açısından ayni etkinlik ve aleniyet kazanmayacağı- Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin, tapu siciline şerh edilmesi halinde İİK'nın 277 vd. maddelerindeki İptal davasına konu edilebileceği-
766 sayılı Yasa’nın 28/4 maddesine göre, komisyon kararının ilgililere tebliğinin gerektiği, itiraz üzerine tapulama komisyonunca feragat nedeniyle itirazın reddine taşınmazın tespit gibi tesciline kararın ilgililere tebliğine ve 30 günlük itiraz süresinin beklenmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, yapılan kesinleştirme işleminin ve buna ilişkin komisyon kararının yasa hükümlerine aykırı olduğundan hukuki sonuç doğurmayacağı, bu nedenle davacı yönünden kadastro tespitinin henüz kesinleşmediğinin kabulünün gerekeceği, tapulama tutanağı henüz kesinleşmediğinden hak düşürücü sürenin işlemeye başlamayacağı-
Dava konusu taşınmaz bölümünün ve üzerindeki gecekonduların davacılar ve davalı tarafından herkesin kendine ait yeri tasarruf ettiklerinin mahkemenin de kabulünde olduğu, davanın, zilyetliğin korunması niteliğinde olduğundan zilyetliğin niteliğinin belirlenememiş olması davanın reddine gerekçe olamayacağı, tüm bu açıklamalar dikkate alındığında davanın kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-
Ecrimisil isteğine ilişkin davada, davacı belediyeye tahsis edilen dava konusu yerde belediyenin tasarruf hakkının bulunup davacının taraf sıfatı ve davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.