Gerekli dikkati gösteren herkesin kayıtlarda malikin kim olduğunu anlayamayacağı hallerde tapu sicilinde yazılı olan malikin bilinmediğinin kabulü gerekeceği-
Tapu iptali ve tescil davalarında kural olarak dava kayıt malikine yöneltilecek olup, taraf sıfatı bulunmayan Tapu Sicil Müdürlüğü yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekeceği-
Kadastro işleminden kaynaklanan uyuşmazlıklardan dolayı meydana gelen zararın, MK. 1007’nin düzenlediği tapu sicilinin tutulması ile ilgili olmadığı ve bu nedenle de Hazinenin sorumluluğunu gerektirmediği–
İİK.'nun 83/c. maddesinin uygulanabilmesi için; ipotekli taşınmazın eklentisi (teferruatı) niteliğindeki taşınır malların ayrıca "ipotek akik tablosunda sayılmış (yazılı)" olmasına gerek bulunmadığı-
Tapu Sicil Müdürlüğü çalışanları (memurları) tarafından tapuda resmi dayanağı bulunmayan, taşınmazlarda pay satın aldığını gösteren, tapu senedi başlığını taşıyan fotoğrafsız belgelerin davacıya verilmesi eyleminden Devletin MK. 1007’ye göre sorumlu tutulamayacağı, böyle bir iddiaya dayanan tazminat davasının 2577 s. yasa uyarınca idari yargı yerinde görüleceği-
İcra ve İflas Kanunu'nun 337/a maddesi yaptırıma bağlanan eylem, tacirin ticareti terk etmesi değil, 44. maddesine göre terk keyfiyetini 15 günlük süre içinde kayıtlı bulunduğu ticaret sicili memurluğuna bildirmemesi ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini içeren bir mal beyanında bulunmaması olup, ticaret şirketleri için ticareti terk değil, infisah ve tasfiye söz konusu olduğundan ve tasfiye sonrasında ticaret şirketine ait bir mal kalmayacağından, mal beyanında bulunulmasının da bir anlamının olmayacağı-
Miras payından feragat sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteği-
Dava konusu taşınmazın kadastro tutanaklarında herhangi bir vakıf şerhi mevcut olmayıp, bu haliyle kadastro tespiti kesinleşmiş ve sonradan tapu siciline Vakıf Şerhinin işlendiği tarihe kadar, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. fıkrasında öngörülen on yıllık hak düşürücü süre geçmekle, tapu kayıt maliki olan davacı yararına tamamlanmış bir hukuki durumun oluştuğu-
Sözleşmenin feshi ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada, tapu kaydında sözleşmeyi imzalayan arsa maliki dışında hissedarların bulunduğu anlaşıldığından öncelikle diğer arsa malikleri ile bu konuda bir sözleşme yapılıp yapılmadığının belirlenmesi, yapılmış ise davaya katılımları ile taraf teşkili sağlandıktan sonra davaya devam olunması; diğer hissedarlarla ilgili sözleşme yapılmamış ise, davacılar ile yapılan sözleşme baştan itibaren geçersiz olduğundan sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile tapu iptali ve tescile karar verilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.