Dava konusu taşınmazın ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilmediği, mahalinde alanında uzman bilirkişiler eşliğinde keşif yapılmadığı anlaşıldığından, mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada hüküm vermeye elverişli olduğunun kabul edilemeyeceği-
Hüküm fıkrasında kabule karar verilen kısım ile örtüşmeyen bilirkişi raporları ve rapor ekindeki krokilere atıf yapılmak suretiyle infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Satış ilanında ihalesi yapılan aracın hasarlı olduğu ve bu nedenle ihale alıcısı tarafından ihalenin feshi istenildiğine göre, ihaleye konu araç üzerinde ehil bilirkişiler marifetiyle keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak, aracın davacıya şu andaki teslime hazır hali ile satış ilanında belirtilen özellikler karşılaştırılarak eksikliklerin bulunup bulunmadığı tespit edildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesinin gerekeceği-
Mecurun kullanım amacına uygun olarak tahsis edilmediğinin gerekçesi asıl sözleşmenin feshi nedeni olarak gösterilebileceği, bu sebebe dayalı feshin ancak sözleşme imzalandıktan sonra öne sürülebileceği-
İleri sürülen hususlar İİK'nun 133. madde kapsamında yer almadığından icra müdürlüğünce satışın iptali yönünde işlem tesisinin mümkün olmadığı, İİK.nun 135/1. maddesi uyarınca ihalenin kesinleşmesi üzerine icra müdürünün, taşınmazın alıcı adına tercihi için tapu sicil müdürlüğüne yazı yazacağı, buna göre icra müdürünün görevinin yalnızca tapu sicil müdürlüğüne alıcı adına tescil yazısı yazmaktan ibaret olduğu-
Tapusuz taşınmaz malın zilyedi tarafından tapu dışı satışı ve alıcıya teslimi, yasaya göre hükümsüz olduğundan satıcının bu taşınmaz malı geri almağa yetkisinin olduğu-
İhalenin feshi talebinde bulunan şikayetçinin, satış isteyen alacaklı ya da borçlu olmadığı, resmî sicilde kayıtlı ilgili ve sınırlı ayni hak sahibi sıfatlarının bulunmadığı, şikayet konusu olmayan taşınmazların maliki üçüncü kişi sıfatı ile takipte yer aldığı, bu durumda anılan şikayetçinin kendi adına kayıtlı olmayan taşınmazlara ilişkin ihalenin feshini talep etmekte aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı- Mahkemece, nispi harç alınmadan ve teminat gösterilmesi şartı yerine getirilmeden sonuca gidilmesinin hatalı olduğu-
Taşınmazın 01.01.2002 tarihinden sonra edinildiğinin tespit edilmesi halinde, kural olarak taşınmaz edinilmiş mal olarak kabul edileceğinden, eklenecek değerlerden (TMK.m.229) ve denkleştirmeden (TMK.m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK.m.219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK.m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak katılma alacağının hesaplanması gerekeceği-
Tapu kaydında arsa niteliğinde olan taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalması nedeniyle mahkemece, hükmen tapu kaydı iptal edildiğine göre; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11. maddesinde ve Kanunun ilgili yönetmeliğinde belirtilen yönteme göre ve ayrıca 11/03/1983 tarih, 1983/6122 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 17/04/1998 tarih ve 1996/3 E. - 1998/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararındaki ölçütler çerçevesinde; kıyı kenar çizgisi içerisinde kalması olgusunun taşınmazın değerine olan olumlu ya da olumsuz etkilerinin, taşınmazın arsa niteliği dışında, bu hukuki niteliği yönünden de ayrıca tartışılması gerektiği- Tapu iptali tescil kararının kesinleştiği tarih yerine dava tarihine göre değer biçen yetersiz bilirkişi raporunun esas alınamayacağı-
Taraflar arasındaki tazminat davası-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.