Trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemi-
Tasarrufta bulunan kişinin (murisin), akit tarihinde hukuki ehliyete sahip olup olmadığının tanık beyanları ile değil, doktor raporuyla kanıtlanabileceği -
İki doğum arasında 180 günden az bir süre geçmiş olduğu sonucuna doğuran “yaş düzeltme” kararının yasaya aykırı olacağı–
Yaşı düzeltilmesi istenenin yaşının istem gibi düzeltilmesi halinde tescil tarihi ile çelişecek ise de; dosyadaki somut bilgi ve belgelere göre de çocuğun yaşının daha küçük olduğu ortada olduğundan yaşı düzeltilecek kişinin aynı adda kardeşi olup olmadığı, varsa yaşayıp yaşamadığı, bu kişinin nüfus kaydını kullanıp kullanmadığının araştırılıp sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-
8. HD. 19.01.2017 T. E: 68, K: 471-
Tarafların dava ve taraf ehliyetine sahip bulunması dava şartları arasında olup mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği- Davalı hakkındaki sağlık kurulu raporu göz önüne alındığında, davalının vesayet altına alınmasını gerektiren bir durum olup olmadığı uzman heyet raporu ile belirlenerek davalının taraf ehliyetinin bulunup bulunmadığı araştırılıp, sonucuna göre usulüne uygun biçimde taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılama yapılması gerekeceği-
Ambulans uçak ücretinin, 1479 sayılı Kanun kapsamında hastalık sigortası hükümleri yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması gerekip gerekmediği noktasında 1479 sayılı Kanunda (23.05.2006 tarihi itibariyle) özel ambulans uçak ücretini karşılanacağına ilişkin bir hüküm bulunmasa da mahkemece, yaralanmanın mahiyeti ve yapılan tedavi içeriğine göre, sevkin zorunlu olup olmadığına ilişkin gerekli araştırmayı yapmak, gerekirse uzman bilirkişi kurulundan rapor almak, şevkin zorunlu olduğu kanaatine varılırsa, usulünce kara ambulans ücretini belirlemek ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemi-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat talebine-
Dava konusu tutukluğunun devamına ilişkin karar ile davacının yaşam hakkının tehlikeye düşürüldüğü; koruma tedbiri ile öngörülen amaç dışında sonuçlar meydana geldiği; eşitlik ilkesine aykırı davranıldığı ve yeterli gerekçe de gösterilmediği, masumiyet karinesinin göz ardı edildiği; bu durumun, yoruma ihtiyaç göstermeyecek derecede açık ve kesin olan kanun hükmüne aykırı olduğu ve ağır kusur oluşturduğu; HUMK'un 573/2. maddesi uyarınca da, davalıların sorumluluklarını gerektirdiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.