Tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin davada; taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan kişilerin de duruşmaya çağrılarak talep konusu taşınmazlarda mülkiyet hak ve iddialarının bulunup bulunmadığının kendilerinden sorulacağı, deliller toplandıktan sonra karar verilmesi gerekeceği-
Davacının 1998/K. ayında fındık tesliminden dolayı prim kesintisinin bulunduğu, Kurum tarafından 09.04.2011 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, 30.11.2000 tarihinde başlayan ve devam eden ziraat odası kaydının ve 02.08.1991 tarihinde başlayan ve devam eden kooperatif kaydının bulunduğu, zabıta ve muhtar tutanağı ile tanık beyanlarında davacının tarımla uğraştığının belirtildiği anlaşılmakla, 01.12.1998 - 31.12.1998 tarihleri arası Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesi isabetliyse de, çiftçi kayıt sistemindeki bilgilerin, ziraat odası ve kooperatif kaydının tek başına tarımsal faaliyeti kanıtlamaya yeterli olmadığı hususu gözetildiğinde, davacının prim tevkifatı veya ürün teslimi bulunmayan 01.01.2002 - 09.04.2011 tarihleri arasındaki döneme ilişkin davanın reddi gerekeceği-
Ölümün tespiti davalarında, öldüğü iddia olunan kişinin tüm mirasçılarının davacı veya davalı olarak yer alması gerekeceği–
Kapalı bir kayıtta bulunan soyadının değiştirilmesinin mümkün olmadığı-
Aynı konuda kayıt düzeltme davasının bir kez açılabileceği-
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36.maddesi kapsamındaki nüfus kayıtlarında düzeltme istemi-
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerdeki nüfus müdürlüğünden “dava konusu taşınmazın tapu kaydında maliki olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfusta kayıtlı olup olmadığının” araştırılacağı, aynı kimlik bilgilerine sahip kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının gönderilmesi halinde bu kişi veya kişilerin ilgili sıfatı ile duruşmaya çağrılarak talep konusu taşınmazda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığının kendilerinden sorulacağı, ayrıca taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığının araştırılacağı, nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenerek sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturduğu, bu tür işlerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerektiği- Taşınmazın aynına ilişkin olan tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarının çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde görüleceği ve işin niteliği itibarıyla maktu harç alınacağı- Tapu müdürlüğü ilgili sıfatıyla yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiği- Davaya konu tüm taşınmazlara komşu olan parsellerin tapu kayıtları, kadastro tutanakları ve varsa kadastro tutanaklarına revizyon gören tapu kayıtları temin edilerek ve çekişme konusu taşınmazın evveliyatını bilen, davacı ile akrabalığı bulunmayan tarafsız yaşlı mahalli bilirkişilerin isimleri tespit edilip davaya konu tüm taşınmazlar başında keşif yapılarak mahalli bilirkişilerin ve komşu parsel maliklerinin, dava konusu taşınmazların kim veya kimlere ait olduğu, kimler tarafından hangi tarihten beri tasarruf edildiği konusunda beyanlarının alınmadığı, taşınmazlara revizyon gören tapu kayıtları ile komşu parsellere revizyon gören tapu kayıtlarının mahalline uygulanıp bu konuda mahalli bilirkişilerin ayrıntılı bilgilerine başvurulmadığı, komşu kayıtlara uygulanan tapu kayıtlarının dava konusu taşınmaz yönlerini ne okuduğunun belirlenmediği saptandığından, gerekli araştırma ve inceleme yapılması, toplanacak deliller toplanan delillerle birlikte değerlendirilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği- 
Alacaklı tarafından bilirkişi raporuna karşı verilen itiraz dilekçesi ile yeni bir rapor alınması talebinde bulunulması üzerine, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemeleri’nce mevcut raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle söz konusu rapora göre karar verildiği anlaşılmakta ise de; mahkemece mukayese belgelerin temini için kurumlara yazılan müzekkerelerde takip konusu bononun düzenleme tarihi belirtilmeden borçlunun imzasının bulunduğu belgelerin istendiğinin görüldüğü, buna göre; mahkemece alacaklı tarafından, mukayese belgelerin bulunduğu bildirilen yerlere yazılan müzekkerelerde, takip dayanağı bononun keşide tarihi yazılarak bu tarihten önceki tarihli belge asıllarının istenmesi suretiyle mukayese belgelerin dosyaya kazandırılması ve bunlarla birlikte huzurda borçludan alınan imza örneklerinin tamamı üzerinde, üç kişilik bir bilirkişi heyetine yaptırılacak inceleme neticesinde alınacak raporun sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.