Davalı ile oğlunun yerleşim yerlerinin saptanmasının gerektiği buna ilişkin olarak; muhtarlıktan ikametgah senetlerinin elde edilmesi, ilgili nüfus müdürlüğünden sağlanan nüfus kayıt örnekleri ile yerleşim yeri ve diğer adres belgelerinden yararlanılması, adres değişiklik ve nakillerine ilişkin bilgilere ulaşılması, özellikle ilgili nüfus müdürlüğünden adres hareketleri, tarihleriyle birlikte istenilmesi, ilgililerin su, elektrik, telefon, internet, doğalgaz gibi aboneliklerinin hangi adreste kimin adına tesis edildiğinin saptanması, seçmen bilgi kayıtları ile vergi kayıtlarının getirtilmesi, varsa çalışmaları nedeniyle resmi/özel kurum ve kuruluşlara verilen belgelerde yer alan adreslerin dikkate alınması, ilgililerin ikamet ettikleri yer itibariyle geniş kapsamlı Jandarma Komutanlığı/Emniyet Müdürlüğü araştırması yapılması gerekeceği-
Dava açıldığı tarihte davacı kadının yerleşim yeri Ankara olduğundan ve dava tarihine kadar 6 aylık birlikte oturma koşulunun gerçekleşmediği anlaşıldığından davaya Ankara Aile Mahkemesinde bakılması gerekeceği-
Velayetin değiştirilmesi istemli davada, davacı ile çocuk arasında soybağının kurulmadığı, davacının, çocuğun velayetini istediğine ve beyanda bulunarak "kendisinin evlilik dışı ilişkisinden olduğunu" bildirdiği; bu talep "tanıma" beyanını (TMK. md. 295) da içerdiğinden, davacının tanımaya ilişkin beyanını TMK 296. maddesi uyarınca çocuğun ve davacının kayıtlı bulunduğu nüfus müdürlüğüne bildirmek ve bu işlemin sonucunu beklemek; daha sonra da, tarafların gösterdikleri delillerin değerlendirilip; velayet konusunda bir karar vermekten ibaret olup, bu yönde işlem yapılmadan hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Davalı Kurumun 20/02/2014 tarih ve 2890415 borç bildiren işlemin iptaline, borçlu olmadığının tespitine-
Sona ermiş bir evliliğin mutlak butlanı Cumhuriyet Savcısı tarafından resen dava edilemezse de, her ilgilinin mutlak butlanın karar altına alınmasını isteyebileceği ve bu davanın sağ iseler her iki eşe, eşler ölmüşse onların mirasçısına karşı açılması gerektiği-
Bir kimse doğmadan nüfusa tescil edilemeyeceğine göre, tescil tarihinden ilerdeki bir tarihte doğmuş olduğunun kabulünün olanaksız olduğu-
Tapu kaydında düzeltim-
Davacının soyadı değişikliğini talep ettiği davada,1587 Sayılı Nüfus Yasası' nın 46. maddesi uyarınca soyadı değişikliğine ilişkin talepler ancak mahkeme kararı ile mümkün olacağından, mahkemece yerinde olmayan’’ talebin nüfus müdürlüğünce yerine getirilmesi gerekeceği gerekçesiyle’’ görevsizlik kararı vermesinin, hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Borçlu ortağın murisi adına kayıtlı kat irtifaklı üç adet bağımsız bölüm ortaklığının giderilmesinin istendiği davada, kat irtifakı kurulu taşınmazda her bir bağımsız bölümün paydaşlar arasında ayrı ayrı taksiminin mümkün olup olmadığının araştırılması, aynen taksimin mümkün olmaması halinde satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi gerekeceği- Davaya kayyım huzurunda devam edilip karara bağlanmış ise de, malikin kim olduğunun veya oturduğu yerin tesbit edilemediği hallerde taraf teşkili bakımından 3561 sayılı Mal Memurları'nın Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun hükümlerine göre kayyım tayin edilmesi gerekirken, yanılgıya düşülerek 3. bir kişinin kayyım atanarak davanın sonuçlandırılmasının doğru olmadığı-
Dava konusu taşınmazın tapu maliki olduğu iddia edilen kişi Medeni Kanununun yürürlüğe girmesinden evvel ölmüş olup 25.06.1934 tarih 2525 sayılı Soyadı Kanununun yürürlüğe girmesinden önce ölenlerin soyadı almaları mümkün olmadığı bu durumda tapu malikinin davacının iddia ettiği kişi olduğunun ispatlanması halinde, mahkemenin bu yönde bir tespit kararı vermesi gerekirken yazılı olduğu şekilde kabul kararı verilmesinin isabetsiz olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.