Davalıya dava dilekçesi ve duruşma günü cezaevinde bizzat tebliğ edilmiş olup, davalının 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve onanarak kesinleştiği bilinerek, dava tarihi itibariyle ilamın infazına başlanılarak davalının kısıtlanmasına karar verilmiş olup, şahsın vasi tayinine karar verildiğinden dava dilekçesi ve duruşma günü, davalıya yöntemince tebliğ edilerek savunma hakkı verilmek suretiyle göstereceği deliller ve savunması çerçevesinde yapılacak yargılama sonucunda bir karar verilmesi gerektiği-
2577 sayılı Yasa'nın 1. maddesi uyarınca; Danıştay, Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemeleri'nin görevine giren uyuşmazlıkların çözümü, bu Kanunda gösterilen usullere tabi olup, Yasa'nın 28/2. maddesine ilişkin anılan değişikliğin, adli yargı mahkemeleri tarafından verilen ilamların infazında uygulanma olanağı bulunmadığı-
«Faize faiz yürütülmesi» sonucunu doğuracak bir istemin kabul edilemeyeceği - Alacaklının, takip tarihine kadar hesapladığı faizi, asıl alacağa ekleyip, ortaya çıkan rakama yeniden faiz isteyemeyeceği (icra dairesinin bu istemi kabul edip faize faiz yürütemeyeceği–
Bir kira döneminde alacaklının ilamın infazını istemesi gerekirken, bu süre aşılarak, icra dosyasından tahliye isteyemeyeceği, zira bu süreden sonra kira akdinin yenilendiğinin kabulü gerekeceği-
Beş adet ineğin kaydının iptali, adına tescil ve teslimi, on adet koyunun iadesi, olmadığı takdirde, bedellerinin tahsilinin ilişkin davanın kabulüne dair verilen kararın infazı için kesinleşmesi gerekmediği-
Yoksulluk nafakasına toptan veya durumun gereklerine göre irad şeklinde ödenmesine karar verilebileceği (743 s. MK. mad. 145, şimdi; MK. 176), ilamda yoksulluk nafakasının irad şeklinde ödeneceğine dair bir hüküm bulunmadığından yoksulluk nafakasının toptan ödenmesine karar verildiğinin kabulü gerekirken, icra hakiminin yorum yolu ile anılan nafakanın dönemsel olduğu yönündeki belirlemesinin isabetsiz olduğu- İlama ilişkin 10 yıllık takip zamanaşımı süresinin tebliğ tarihinden itibaren başlayacağı-
Hizmet tespiti ve işçilik alacakları davasında; davaya konu istemlerin yasal dayanaklarının ve buna bağlı olarak yapılacak inceleme ve araştırma yöntemlerinin farklılığı, temel ilişkinin kanıtlanmasında izlenecek usul gibi bir takım farklı olgular nedeniyle, yargılamanın daha iyi ve süratli bir şekilde yürütülebilmesi için hizmet tespiti ve işçilik alacaklarına ilişkin davaların ayrı ayrı yürütülmesi gerekeceği-
İlama dayalı alacağın icra dosyası dışında haricen ödenmesinden sonra, alacağın dayanağı olan ilamın ilgili Yargıtay Dairesi’nce bozulması nedeni ile ödenenin istirdatı talebine ilişkin olup; davalının alacaklı olduğu ilam ile bu ilamın infaza konulup konulmadığı hususlarının davalıdan sorulup bundan sonra davalının takas mahsup def’i değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
MK. 724’e dayalı “temliken tescil” davalarının sübjektif unsuru: “İyiniyet” (MK. 3)-
Borçlunun, ilâm konusu yer hakkında «mülkiyet ya da irtifak hakkının tanınması» konusunda açtığı davanın, ilâmın yerine getirilmesini etkilemeyeceği–
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.