Karşılıklı edimleri içeren ilamların infazında, alacaklının edimini yerine getirmeden, ilamda lehine hükmedilen alacağın tahsilini borçludan talep edemeyeceği-
Takip dayanağı ilamda, mahkemesince ‘reeskont faizi ile birlikte alacağın tahsiline’ karar verilmiş olması halinde, icra mahkemece –bilirkişiden alınan rapora göre- ‘avans faizi oranları esas alınarak belirlenen alacağın tahsiline’ karar verilemeyeceği–
Kira sözleşmesine dayalı olarak verilen tahliye ilamının İİK’nun 26. ve 29. maddeleri uyarınca icraya konulacağı; tahliyesi istenen taşınmazda borçlu kiracıdan başka bir üçüncü kişinin bulunması halinde, İİK’nun 276. maddesinin –İİK’nun 41. maddesi- delaletiyle kıyasen uygulanması gerekeceği–
İlamların infaz edilecek kısmının, hüküm bölümü olup, hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu- İlamın incelenmesinde gerek icra dairesi ve gerekse icra mahkemesi ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip olmadığı; iki davalının bulunduğu ve alacaklı lehine hüküm altına alınan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacaklarının faiziyle birlikte davalılardan tahsiline hükmedildiği, davalıların müteselsilen sorumlu oldukları yönünde bir açıklamaya yer verilmediği, icra emrinde ise; tüm alacakların her iki davalıdan müteselsilen tahsilinin talep edildiği görüldüğünde borçlular ilamda hüküm altına alınan borçtan yarı yarıya sorumlu olacaklarından, şikayetin kabulü ile icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi yerine yazılı gerekçe ile hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
İlamların infazı sırasında icra müdürlüklerince ilamın hüküm kısmının dikkate alınarak kararların infazının yapılmasının gerekeceği, icra dairesinin, ilamların hüküm bölümünü aynen infazla görevli olduğu, sınırlı yetkili icra mahkemesinin hükümde yer almayan bir hususu yorum yoluyla ilama eklemesi, ya da var olan bir hususu çıkarması olanağının bulunmayacağı, bu bakımdan takibe konu ilamın hüküm kısmının ilamlı icranın şeklini de belirleyeceği-
Haczin kaldırılmasına ilişkin icra mahkemesi kararlarının kesinleşmeden infaz edileceği- Daha önce haciz kabil olmayan bir malın, daha sonra durum ve şartların değişmiş olması hâlinde haczi kabil hâle gelebileceği- Alacaklı vekili "borçlu belediyeye ait haciz talep ettiği araçların belediye meclis kararı ile fiilen kamu hizmetinde kullanılma durumunun ortadan kalktığını" ileri sürdüğünden, mahkemece bu husus değerlendirilerek, icra müdürlüğünün haciz talebinin reddine ilişkin kararının yerinde olup olmadığının incelenmesi gerektiği-
Mahkemelerin sair kararlarının yanı sıra somut olayda bir işin yapılmasına ya da belli bir meblağın ödenmesine ilişkin olmak üzere verdiği eda hükmü içeren kararlarının ilamlı icraya konu edilebileceği-
Takibe dayanak ilamda “müşterek müteselsil” şeklinde sorumluluk belirtilmediğine ve “davalılardan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde hüküm kurulduğundan, ilamda iki davalının yer aldığı dikkate alınarak hükmün bazı bentlerinde yer alan alacaklar yönünden takibin ½'sinin iptali gerekirken şikayetçi yönünden takibin tümden iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Kesinleşmiş tahliye ilâmına dayanan takibin, icra mahkemesi (tetkik mercii) tarafından tedbir kararı verilerek durdurulamayacağı–
Mecra hakkı tesis edilecek taşınmazların tapulu olması gerektiğinden bilirkişi raporuna göre mecra hakkı tesisin edilen yerin Hazineye ait ve tapusuz olduğu anlaşılan su arkından geçirilmesine karar verilmesinin doğru olmayacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.