Taraflar arasında açılmış olan borçlunun borcunun bulunmadığını tespiti kararından geçen '2014/12 ay ile 2015 dönemi arasında kira bedelinin yarısı kadar indirim yapılarak ödenmesi konusunda sözlü anlaşma yapılmış olduğu' şeklindeki tespit hükmünün takibe konu 2017/ 1 ay için de uygulaması ile ilgili bir karar bulunmadığından; tespit hükmünden sonraki dönemlere ilişkin kira sözleşmesindeki aylık kira miktarının geçerli olacağı; bu nedenle itirazın kaldırılmasına ilişkin davada; kira sözleşmesindeki aylık kira miktarı esas alınarak takibe konu aya ilişkin ödemeler düşülerek bakiye alacak kısmı için itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun, borçlu olmadığı veya borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zamanaşımına uğradığı itirazını, yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması gerekeceği-
İcra takibinden sonra ve itirazın iptali davası açılmadan önce, borçlu tarafından ödeme yapılması halinde, yapılan bu ödeme düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden dava açılması gerektiği- Takipten sonra, ancak dava açılmadan önce yapılmış olan ödeme yönünden dava açılmasında davacı tarafın hukuki yararının bulunmadığı-
Borçlu aval verenin borca itirazından sonra, haciz işlemi sırasında ödeme taahhüdünde bulunması icra mahkemesi nezdinde yapmış olduğu borca itirazı hükümsüz kılmayacağı, mahkemece itirazın incelenip sonuca bağlanması gerekeceği-
Temerrüt sebebiyle tahliye davasının alacağa bağlı olarak açılan bir dava olduğu- Satımdan sonra alacak yeni malike temlik edilmediğinden yeni malik yönünden, Davanın açılmasından sonra kiralananın satılmasıyla kiraya veren sıfatı kalmadığından önceki malik yönünden tahliye isteminin reddi gerektiği-
Senet bedelinin kısmi ödemelerinin bono arkasına yazılması mümkün olacağından, bu iddia sabit olduğunda borçlunun ayrıca bir ödeme belgesi sunmasına gerek olmayacağı,bono arkasındaki yazıların altında ayrıca alacaklının imzasının bulunması gerekmeyeceği,bu nedenle mahkemenin senet aslını isteyerek incelemesi ve oluşacak sonuca göre karar vermesi gerekeceği-
Takibin salt işlemiş nafaka ve yargılama gideri ile vekalet ücretine ilişkin olmayıp, "aylık işleyecek nafaka"yı da kapsadığı, yine, gerek 818 sayılı gerekse 6098 sayılı Yasalar kapsamında ödemede temerrüde düşüldüğü durumlarda, kısmi ödemeleri (birikmiş bakiye alacak ve işleyecek nafaka dahil) öncelikle ödeme tarihlerine göre biriken faizden mahsup edileceği, o halde, Bölge Adliye Mahkemesince, nafaka alacaklısının alacağına yönelik tahsil talebinde işleyecek nafaka yönünden de talepte bulunmuş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu açık olup, mahkemece; borçlunun şikâyetinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde şikayetin kabulü ile icranın tümden geri bırakılmasının isabetsiz olduğu-
Çek asıllarının bankaya bırakılarak kısmi ödemenin talep edilmesi halinde bankanın ödeme yükümlülüğü bulunacağı-
Menfi tespit davası-
Borcun iç üstlenilmesi sonucu davalıların borçtan müteselsil sorumlu olduğu davada ilk derece mahkemesi kararında davalılardan biri yönünden ret kararı verildiği için diğer davalı aleyhine vekalet ücreti doğmadığı, istinaf incelemesinde davalıların ikisi yönünden de davanın kabul edildiği, diğer davalı lehine usuli kazanılmış hakkın doğmadığı, dava sonucunda hesaplanan toplam nıspi vekalet ücretinden, ilk derece mahkemesinde takdir edilen ücretin tamamından hakkında kabul kararı verilen davalı sorumlu olacak şekilde davalıların müteselsilen sorumlu oldukları-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.