Borçlunun, davacı alacaklıdan mal kaçırma amacıyla, davacı ve davalıyı tanıyan (önceden her ikisinin işlerini de yürütmüş olan) muhasebeciye yapmış olduğu taşınmaz satışına ilişkin tasarrufun iptali gerektiği-
Davacıların, sözleşmenin feshi nedeniyle BK'nun 61. ve 62. maddelerinde düzenlenen haksız iktisap kuralları gereğince verdiklerinin iadesini isteyebilecekleri, davalı yüklenicinin ise sözleşmenin yerine getirilmesi için hiçbir masraf yapmadığı, bu nedenle davacılardan talep edebileceği bir meblağın bulunmadığı gerekçesiyle karar verildiği ve bu kararın onandığı-
Paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi davalarında ön­celikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı saptanmalı; varsa uyuşmazlığın buna göre, yoksa müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesinin gerekeceği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandıktan sonra arsa sahibinin yükleniciye arsayı eksiksiz bir şekilde teslim etmesinin ve resmi kurumlarda işlem yapması hususunda yetki vermesinin gerektiği-
03.03.2011 tarihli arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesine dayalı olup, hak edildiği ileri sürülen bağımsız bölüm tapularının iptali ve davacı yüklenici adına tapuya tescili istemi-
Mahkemece gerekçede davacının bakiye 41.452,24TL alacağının kaldığı belirtilmesine rağmen davacının dava ve ıslah dilekçesi ile 41.510,24TL talepte bulunduğu belirtilerek 41.510,24TL üzerinden davanın kabulüne karar verilerek gerekçede çelişki oluşturulduğu, mahkemece, kabul edilen miktara ne şekilde ulaşıldığı hususunun gerekçede açık ve anlaşılır bir şekilde yer alması gerekeceği, bu hususlar göz ardı edilerek yetersiz ve çelişkili gerekçe ile hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
HMK'nın 165. maddesine göre bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına kadar yargılama bekletilebileceği-
Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, tapu iptali ve tescil davası-
Satış vaadi sözleşmesinin tapu siciline şerhi tarihinden itibaren yasal beş yıllık süre geçtiği halde sicilden terkin edilmediği için, satış vaadine ilişkin bu şerhi görerek taşınmazı satın alan davalının iyiniyetli temellük eden olduğunu kabul etmenin olanaklı olmadığı ve davacının 4721 sayılı kanun mad. 716 gereğince açtığı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini istemekte haklı olduğunun gözetilmesi gerekeceği-
Davalıların taşınmazı haricen satın aldıklarının ve Fahrettin ile davacı B.'in taşınmazda paydaş olduklarının kayden sabit olduğu, davalılar, dava dışı paydaş Fahrettin ile aralarındaki sözleşmeye dayalı harici satış bedelinden kaynaklanan kişisel hakkını kendi bayiilerine karşı ileri sürebileceklerinden davacının mülkiyet hakkı karşısında haricen satın almaya (kişisel hakka) değer verilemeyeceği, bu durumda TMK’nun 683. maddesinden kaynaklanan davacının mülkiyet hakkına değer verilerek mutlak olarak elatmanın önlenmesinin ve yıkım isteklerinin kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.