Kural olarak, nüfusa kayıtlı olunan yerin yerleşim yeri kabul edileceği hususunun yasadan kaynaklanan karine olduğu, ancak yerleşim yerinin eylemli olarak neresi olduğu belli ise, yerleşim yerinin eylemli olarak oturulan yer olduğu-
Annenin velayet görevlerini ağır suretle ihmal ettiği bu nedenle davalı annenin küçük üzerindeki velayetinin kaldırılmasına karar verildiği bu hususun taraflarca temyiz edilmeyip kesinleştiği anlaşılmış olup, davacı babanın küçüğe karşı yeterli ilgiyi göstermediğine ya da ona karşı olan yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsakladığına dair yeterli delil bulunmadığı gibi davacı babanın küçüğü sahiplendiği halde velayetinin davacı babaya verilmesine yönelik talebin reddi ile velayetinin kaldırılması ve küçüğe vasi tayini için ihbarda bulunulmasına şeklinde karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Küçüğün kanunen annesinde olan velayet hakkının kaldırıldığına ilişkin herhangi bir karar bulunmaksızın babaannesinin vasi tayinine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu-
Boşanma kararına dayanak yapılan hastane raporunun hüküm vermeye yeter nitelikte olmadığı, bu sebeple davalının akıl hastalığının geçmesine olanak bulunup bulunmadığı yönünün araştırılması için her iki hastane raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi gerekeceği-
Terk sebebine dayalı boşanma davasında, “davacının akli denge-sinin yerinde olmadığı”nın ileri sürülmesi halinde, bu husus araştırılmadan karar verilmeyeceği–
Borçlunun kısıtlama kararına dayanak olarak alınan Adli Tıp Kurumu raporu ve borçlunun daha önce bir süre bulunduğu hastane raporIarında takip konusu bononun tanzim tarihi itibari ile borçlunun fiil ehliyetinin bulunmadığına yönelik herhangi bir araştırma yapılmadığı anlaşıldığından, mahkemece, şikayetin mahiyetine göre duruşma açılıp, varsa tarafların delilleri ile birlikte dosyaya sunulan raporlar ile tüm tedavi ve hasta takip evraklarının, Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilerek, borçlunun takip dayanağı bononun düzenleme tarihi itibariyle fiil ehliyeti bulunup bulunmadığına yönelik ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Tapu iptali ve tescil-
Vasi tayini kararına göre davacılara yaş küçüklüğü nedeniyle vasi atandığı ve davacılar takip tarihi itibari ile reşit olup vesayet kararı sona erdiği gözetildiğinde, davacılar tarafından takip yapılmasında bir usulsüzlük olmadığı-
Taraf teşkili bakımından iştirakin sağlanacağı, miras bırakanın çekişme konusu taşınmazları temlik ettiği tarihlerde fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda rapor alınacağı ve tarafların tüm delillerinin toplanarak, soruşturmanın eksiksiz tamamlanacağı, miras bırakanın ehliyetli olduğunun anlaşılması halinde ise, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak bir karar verilmesinin gerekeceği-
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 472. maddesi gereğince kısıtlılığın kaldırılması istemi-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.