Kısıtlının yaşı, açıklanan eylemleri dikkate alındığında her türlü etkilemeye açık olduğu, malvarlığını kötü yönettiği, kendisini ve ailesini darlık ve yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açtığı, bu haliyle Türk Medeni Kanunu'nun 406. maddesindeki koşulların gerçekleştiğinin kabulü gerekeceği-
Öncelikle taraf teşkilinin sağlanması bakımından davacıların dava açma ehliyetlerinin olup olmadığının saptanması, gerektiğinde vasi tayini ve husumete izin alınması suretiyle davanın yürütülmesi, ondan sonra Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu’ndan çekişme konusu taşınmazın temliki tarihinde miras bırakanın fiil ehliyetine haiz olup olmadığı bakımından rapor alınması, ehliyetli olduğunun anlaşılması durumunda diğer iddialar üzerinde araştırma yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek ve değinilen yerler göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARI FOKAS/TÜRKİYE DAVASI
Türk Medeni Kanununun 349. maddesine göre, velayete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velayetin kaldırılmasını gerektirmeyeceğinden mahkemece, küçük H.'nin kanunen annesinde olan velayet hakkının kaldırıldığına ilişkin herhangi bir karar bulunmaksızın babaannesinin vasi tayinine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olacağı-
Davalı kadının fiil ehliyetinin olmadığı, tayin edilen vasisi davaya katılmadan boşanma kararı verilemeyeceği-
8. HD. 25.01.2018 T. E: 2017/11747, K: 1441-
Dava şartı noksanlığının, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, davanın usulden reddedilemeyeceği- Somut olayda davacı erkeğin yargılama devam ederken ölümü üzerine önceki eşinden olan çocuğunun mirasçısı olarak Türk Medeni Kanunu’nun kendisine tanıdığı "sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığının tespitine" yönelik olarak davaya devam edebilme hakkını kullanarak davayı sürdürebileceği-
“Kayıt düzeltilmesi” davalarında husumet–
Vasi, 3. kişinin uzun zamandır hasta olup akli dengesinin akıllıca yaşam sürmesi için yeterli bulunmadığını, hacir altına alındığını ve kısıtlı adına İİK.nun 89/1 ve 89/2. maddeleri uyarınca gönderilen haciz ihbarnamelerine itirazda bulunulamadığını ileri sürmüş olup, hukuki işlemlerde, tarafların fiil ehliyeti kamu düzenine ilişkin olduğundan, bu hususun mahkemece re'sen dikkate alınmasının zorunlu olduğu-
Soyut nitelikteki bilirkişi ve tanık beyanları bir değer taşımayacağından taşınmaz üzerinde yeniden keşif yapılarak yerel bilirkişi ve tanıklardan, zilyetliğin başlangıcı, süresi ve niteliği konusunda yer ve zamana dayalı bilgiler alınması; davacılar yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığının bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanması, uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmesinin gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.