4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemi-
Elbirliği mülkiyetine tabi bir malda payı bulunan borçludan alacaklı olan kişi, İcra Mahkemesinden alacağı yetkiye dayanarak borçlunun da içinde bulunacağı tüm elbirliği ortaklarına karşı dava açıp bu davayı sonuçlandıracağına; buradaki dava açmak hakkı hakime ya da başka bir kişiye tanınmadığına; yalnızca mirasçıya ya da İcra Mahkemesinden İİK.nun 121.maddesi hükmü uyarınca ortaklığın giderilmesi davasını açma yetkisini alan alacaklıya tanındığına göre; yasa koyucunun bu davayı sadece atanan kayyımın açacağını kabul ettiğini ileri sürmenin mevcut yasal düzenleme karşısında mümkün olmayacağı-
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parasının, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirleneceği, sonraki dönemler için ecrimisil değerinin ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edileceği-
Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davaların zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tâbi olmadığı–
Haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat-
Bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışırsa vesayet makamının ilgilisinin isteği üzerine veya re'sen temsil kayyımı ataması gerekeceği-
3561 sayılı Kanuna dayalı olarak açılan kayyım atanması istemi-
Dosyada mevcut veraset ilamına göre davalının dava açılmadan önce öldüğü, bu şekilde taraf ehliyetinin bulunmadığı ve aleyhine dava açılamayacağı anlaşıldığından, hakkındaki davanın reddi gerekirken, yazılı olduğu şekilde kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davanın baba tarafından anaya ve küçüğe karşı açılıp, tanımanın iptaline ilişkin olup küçüğe kayyım tayin ettirilerek davanın kayyıma da yöneltilmesi suretiyle taraf teşkili sağlanması gerektiği- Baba tarafından açılan tanımanın iptali istemine ilişkin davada, mahkemenin belirleyeceği resmi bir kuruluştan DNA incelemesi yaptırılması gerektiği- Tanımanın iptali davası açma ve bu davayı takip etme, şahsa bağlı bir hakkın kullanımı niteliğinde olup, vekaletnamede özel yetkinin varlığını gerektirdiği-
Evlilik dışında veya evliliğin sona ermesinden üç yüz gün sonra doğan veya baba tarafından mahkeme kararı ile soy bağı reddedilen çocuğun, anasının bekarlık hanesine, anasının soyadı ve onun bildireceği baba adı ile tescil edileceği, küçüklerin baba adının annenin beyanına göre yazılmasının, küçüklerle annenin boşandığı eski eşi arasında TMK'nun 282. maddesine uygun soy bağı ilişkisi kurulduğunu göstermeyeceği, küçüklere kayyım atanması sağlanıp karar verilmesi gerekirken babanın sağ ve velayetin onda olduğu gerekçesi ile davanın reddedilmesinin hukuka aykırı olacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.