Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde, dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerektiği, ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerlerinin ayrı ayrı tespit edilmesi gerektiği, belirlenen bu değerlerin toplanarak taşınmazın tüm değerinin bulunacağı, bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirleneceği, satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinin de bu oranlar esas alınarak yapılacağı, muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılacağı- Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermenin mümkün olmadığı-
Yargılamanın yapılmasına yönelik usul kurallarının hakimin hukukuna tabi (lex fori) olup bu nedenle küçüğe kayyım tayinine gerek olmadığı-
Çocuklar ile velayet hakkına sahip olan davacı (anneleri) ve küçük arasında menfaat çatışmasının olduğu dikkate alınarak bu çocukları davada temsil etmek, hak ve menfaatlerini korumak üzere Türk Medeni Kanununun 426/2. maddesi gereğince N. ve Z.'a kayyım tayin ettirilmesi gerekeceği-
Mirasın hükmen reddi davasında, Mahkemece Medeni Kanunun 426/2. maddesi uyarınca küçükleri temsilen kayyım tayin ettirilmesi, davanın kayyım tarafından devam ettirilmesi ve sunulduğu takdirde delillerin toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Sendikanın malvarlığı ile ilgili olarak korunması gerekli bir hazine menfaati bulunmayacağından ve davada temsil kayyımı atanması istendiği hususu dikkate alınarak mahkemece kayyım adayları arasından seçilecek bir kişinin kayyım olarak atanmasına karar verilmesi gerekirken, mahallin en büyük mal memurunun atanmasının doğru olmadığı-
8. HD. 30.03.2017 T. E: 1639, K: 4773-
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davasında, paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekeceği-
Davacı Hazinenin TMK.nun 501 veya 588. maddeleri çerçevesinde hareket etmesi gerekirken TMK.nun 713.maddesine dayalı dava açmasının usule aykırı düşeceği-
8. HD. 18.12.2017 T. E: 7604, K: 17062-
Daha evvelce açılmış olan 2000/836 esas sayılı davada, küçüğe atanmış olan kayyımın görevi o davada verilen hükmün kesinleşmesiyle sona ereceğinden (TMK.m.477/1) küçüğü davada temsil etmek, hak ve menfaatini korumak için küçüğe yeniden kayyım tayin ettirilerek, gösterdiği takdirde, delilleri toplanarak ulaşılacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.