Ortaklığın giderilmesi istenilen taşınmazda paydaş olan bir kısım kişilerin kim oldukları, sağ olup olmadıkları, ölmüşler ise mirasçılarının kim olduğu saptanamayan hallerde Hazine yararının korunması bakımından 3561 sayılı Kanunun 2. maddesi ve TMK'nın 427/1-1 maddesi uyarınca o kişilere mahallin en buyuk mal memurunun kayyım tayin ettirilmek suretiyle davaya kayyım huzuruyla devam olunmasının gerekeceği-
Mahkemece, iflas erteleme talebi ile ilgili ilanlar yapılmış ve kayyım atanmış ise de, kayyım atanmasına ilişkin karar ile kayyımın mahkemece belirlenmiş görevi ve yetkilerinin ve bunların sınırlarının ilanı ve ticaret siciline tescili ile erteleme talebinin ticaret siciline tescili gerekirken, bu hususlar yerine getirilmeksizin karar verilmesinin isabetsiz olacağı- İflasın ertelenmesini isteyenin, bu kararın ilânı, gerekli yerlere bildirilmesi, atanacak kayyım için belirlenecek ücreti ve alınacak erteleme tedbirlerinin uygulanması için gerekli masrafları avans olarak mahkeme veznesine peşin yatırması gerekeceği-
Davacılar genel kurula çağrılmadıklarını ileri sürerek genel kurul kararlarının iptali istemişler ise de, genel kurulun toplantıya çağrılmayan kişilerin toplantı ve karar nisabını etkilemediği, toplantıya 128 kişinin katılıp kararların oy birliği ile alındığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Babalık davasının ana tarafından veya küçüğe tayin edilen kayyım tarafından açılabileceği–
3561 sayılı Kanuna dayalı olarak açılan kayyım atanması istemi-
3561 sayılı Kanuna dayalı olarak açılan kayyım atanması istemi-
3561 sayılı Kanuna dayalı olarak açılan kayyım atanması istemi-
Geçici mühlet kararı henüz dolmadan da ............... tarihinde borçlu şirket hakkında yeni bir ticari ve iktisadi bütünlük kararı verildiği, bu durumda dosyada mevcut tüm hacizler ticari ve iktisadi bütünlük kararı ile geçici mühlet içinde konan hacizler olup hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği- Davalı alacaklı tarafın ................. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ............. sayılı dosyasında ................ tarihli ek karar ile aynı konuda verilmiş bir karar varken yeniden karar verilemeyeceği iddialarının da yerinde olmadığı, dava ve şikayet konularının birbirinden farklı olduğu- Savunma hakkının kısıtlandığı ileri sürülmüş ise de davalı alacaklı vekilinin duruşmalara katıldığı, savunma hakkının kısıtlanmadığı- HMK'nın 326. maddesi gereği haksız çıkan taraf olarak alacaklı aleyhine yargılama giderine ve tarifede öngörülen vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin mahkeme kararında bir usulsüzlük bulunmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.