Menfi tespit davası-
Yerel Mahkemece, bozma ilamına uyulması yönünde ara kararı verildiği halde; bozma ilamı gereğince hüküm kurulmadığının; tahliye tarihine ilişkin yeniden araştırma yapılarak, davacının 36 günlük kira bedelinden sorumlu olması gerektiği şeklinde karar verildiğinin anlaşıldığı, oysa, bozma kararına uyulmasına açıkça karar verilmesi ile davalı yararına usule ilişkin kazanılmış hakkın doğduğu, bu ara karar sonrası mahkemenin yapacağı işin, bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak ve gerekli kararı vermekten ibaret olduğu-
Borçlunun -ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde- ödeme emrini gönderen icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine «borca itiraz»da bulunabileceği—
Taraflar arasındaki alacak davası-
Borçlu şirketin hesap açılış tarihlerinin 818 s. BK'nun kefalet sözleşmesine ilişkin hükümlerinin yürürlükte bulunduğu döneme den gelmesi halinde, taraflar arasındaki kredi sözleşmelerinin 818 s. BK'nun kefalet sözleşmesine ilişkin hükümleri değerlendirilmesi gerekeceği-
11. HD. 19.04.2016 T. E: 2015/9472, K: 4348-
Sulama bedellerinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin davada; yeraltı suyu kullanımının su rejimini doğrudan etkileyecek olması nedeniyle su kaynağı dışındaki diğer cazibeli sular ile sondaj sularının ücretlendirilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının arazilerini yeraltı suyu ile suluyor olmasının, sulama bedelinden muaf olduğu anlamına gelmediği-
8. HD. 29.03.2021 T. E: 2019/3746, K: 2905-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Taahhüdü ihlâl suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekâlet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği, ... İcra Dairesinin 2015/505 esas sayılı dosyasından düzenlenen 15/05/2015 tarihli ödeme emrinde asıl alacağın 23.000,00 Türk lirası (çek bedeli), toplam alacağın ise işlemiş faiz, çek tazminatı ve komisyon bedeli ile birlikte 26.470,95 Türk lirası olarak belirtilmesine karşın, 09/06/2015 tarihli taahhütnamede alacak miktarının 31.042,48 Türk lirası ve asıl alacak miktarı 26.470,95 Türk lirası olarak belirtilmek suretiyle çelişki oluşturulduğu, ayrıca anılan taahhütnamede faiz miktarı 1.610,00 Türk lirası olarak belirtilmiş ve son ödeme tarihine kadar faiz dahil toplam alacak 34.986,91 Türk olarak gösterilmiş ise de; anılan faizin hangi dönemleri kapsadığının net olarak belirtilmediği, bu nedenlerle işleyen ve işleyecek faiz miktarının taahhüt tutanağında ayrı ayrı gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğundan taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.