Dava konusu (mal satımından kaynaklanan) alacak likit (belirlenebilir) nitelikte olması nedeniyle hüküm altına alınan alacak miktarı üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği-
Trafik kazasından kayanaklanan maddi ve manevi tazminat istemi-
11. HD. 20.04.2016 T. E: 2015/9336, K: 4363-
İcra takibinin dayanağı olan yerel mahkemenin ilamının, kamulaştırma bedel tespiti ve alacak davasına ilişkin olup, taşınmazın aynı ihtilaf konusu olmadığından takibe konulabilmesi için kesinleşmesinin gerekmeyeceği- Tespit edilen bedele 13.08.2010 tarihinden ilk karar tarihi olan 22.02.2011 gününe kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesine, ........'' hükümlerinin eklenilmesine karar verildiği, takibe dayanak olan ilamın, infazı için kesinleşmesi gereken ilamlardan olmadığı, her ne kadar anılan ilam bozulmuş ise de bozma sonrası verilen kararın Yargıtay'ca düzeltilerek onandığı ve bu ilamla takip alacaklısının alacaklı sıfatının kesinleştiği, ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı yönündeki şikayetin reddi ile usul ekonomisi ilkesi gereği gelinen son aşama nazara alınarak diğer şikayet nedenleri incelenerek sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi-
Bilirkişi raporunda trafik kazası unsurlarından olan hareket ile netice arasında uygun nedensellik bağı bulunmadığı (illiyet bağı) ve taksirle işlenmediği için meydana gelen olayın trafik kazası olarak değerlendirilmeyeceği kanaati bildirilmiş olup, hasarın, iddia edilen yer, şekil ve zamanda meydana gelmediği, rizikonun teminat kapsamı dışında kaldığı hususunda ispat külfeti davalı sigorta şirketinde olduğundan, mahkemece, davalı sigorta şirketinin tüm delillerini ibraz olanağı sağlanıp, rizikonun meydana geliş biçimi ve teminat kapsamında olup olmadığı değerlendirilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, senet elinde olup takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya ait olduğu-
Kar mahrumiyeti alacağına, sözleşmenin fesih tarihi ile sona erme tarihi arasındaki dönem için hesaplanan miktar üzerinden karar verilmiş ise de, süre olarak yapılan bu değerlendirmenin doğru olmayıp davacının o bölgede başka bir bayiliği ne kadar süre içinde tesis edebileceği saptanıp bu süre için kar mahrumiyeti alacağının hesaplanması gerektiği- Hesaplanan cezai şart tutarının dava tarihi itibariyle TL karşılığının 150.143,14 TL olduğu, davalı şirketin 2012 yılı itibariyle öz varlığının 1.234.709,00 TL olduğu, hesaplanan cezai şartın davalının ekonomik mahvına neden olmayacağı değerlendirerek mahkemece bu değerlendirmeye aykırı şekilde bilirkişi raporunda hesaplanan 105.445,00 USD cezai şart alacağından davalı şirketin ekonomik mahvına sebebiyet verebileceği gerekçesiyle ½ oranında indirim yapılarak davacı yararına 52.722,25 USD cezai şart alacağına hükmolunmasının hukuka aykırı olacağı-
Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılacak davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanacağı-
Birikmiş nafaka alacağının ilam tarihinden itibaren muaccel hale geleceği, karar tarihinden takip tarihine kadar faiz istenebileceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.