‘İşlemiş faiz miktarı’ konusunda mahkemece bilirkişilerden alınan iki rapor arasındaki çelişki giderilmeden ve hükme esas alınan rapora neden itibar edildiği açıklanmadan uyuşmazlığın sonlandırılamayacağı–
Davalı takibe itirazında, asıl alacağın yanında işlemiş faiz miktarına ve faiz oranına itiraz ettiğine göre, davacı alacaklının, işlemiş faize ilişkin talebinin haklı olup olmadığına ilişkin bilirkişi incelemesi yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davalının işlemiş faize ilişkin itirazları değerlendirilmeden yazılı şekilde takibe konu miktarın tamamı üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Alacaklı asıl alacağı tahsil ederken faiz hakkını saklı tutmamışsa ya da halin icabından saklı tuttuğu anlaşılamıyorsa faiz isteme hakkının düşmüş olacağı, ödemelerin banka yoluyla yapılmış olmasının ihtirazi kayıt zorunluluğunu ortadan kaldırmayacağı, dosya kapsamından, davalının ödemeleri banka kanalıyla yaptığının anlaşıldığı, davacının ise bankadan bu alacağını tahsil ederken faiz hakkını saklı tuttuğunun iddia ve ispat edilemediği, öte yandan, davacı tarafından davalıya gönderilen 25.12.2009 ve 21.05.2010 tarihli ihtarnamelerde de faiz hakkının saklı tutulmadığının anlaşıldığı, halin icabından da faiz hakkının saklı tutulduğuna dair dosyaya herhangi bir delil ibraz edilemediği göz önüne alındığında bu durum karşısında davacının yukarıda sözü edilen yasa maddeleri karşısında faiz isteme hakkı düştüğünden bu yöndeki istemin reddine karar vermek gerekirken kabulü yolunda hüküm kurulmasının doğru olmadığı- Taraflar arasında akdedilen sözleşmelerin eki keşif özetinin 2. maddesinde demirin iş sahibi tarafından temin edileceği düzenlemesine yer verildiği, şu halde, inşaatta kullanılacak demir iş sahibi tarafından temin edileceğinden, davacı yüklenici demirin kendisi tarafından temin edildiğini ileri sürmekle sözleşmenin aksine olanın bu iddiasını ispatlamak zorunda olduğu-
Davacının aldığı koltuk takımının yırtılması sonucunda davalı tarafından kaplama yapılması için alınıp 30 günlük yasal süresi geçmesine rağmen iade edilmemesi nedeniyle, davacı tarafından bedel iadesi talebi ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemi-
İİK. mad. 33/1 'e dayalı icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazında, TBK. mad. 100 ve İİK. mad. 33 gözetilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle işlemiş faiz, icra vekalet ücreti ve takip masrafları dikkate alınarak borç miktarının belirlenmesi ile oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmalar geçersiz olduğundan (TBK. mad. 346), kiracının sıfatı gereğince; mahkemece değerlendirmenin sadece takip tarihi itibariyle "muaccel" hale gelen ödenmemiş kira alacağı yönünden yapılması gerekeceği, muacceliyet şartı gereğince istenen aylar kirasının değerlendirilmeye tabi tutulamayacağı-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı alacak, cezai şart ve gecikme tazminatı- Sözleşmeye konu dükkanın teslimi, bu olmazsa rayiç bedelinin tahsili talep edildiğinden, artık seçimlik ceza talep edilemeyeceği- Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi, eser sözleşmesi ile birlikte satış vaadi sözleşmesinden oluşan karma bir akit olup eksik işler ve ayıplı imalâtların giderim bedeli, gecikme tazminatı ve cezai şart alacaklarında zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğu- Arsa sahibi teslim edilmesi gereken tarihteki gecikilen her ay için zararını davayla isteyebileceğine göre her geçen ay zararının o ayın sona ermesiyle istenebileceği (muaccel hale geleceği)-
Trafik kazası nedeniyle davacının yaralanmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davası, davacının taleplerini zorunlu trafik sigortası poliçesine dayanarak davalı sigorta şirketine ve bunun yanında sürücü ile işletene yöneltileceği-. Davalı sigorta şirketi ile diğer davalı sürücü ve işleten arasındaki sorumluluk müşterek ve müteselsil sorumlu olacağı- Davanın, müşterek ve müteselsil sorumlu sigorta şirketi, sürücü ve işleten aleyhine birlikte yürütülmesi gerekirken mahkemece davalı sigorta şirketi yönünden davanın tefrik edilmesinin hatalı olacağı- Uyuşmazlığın Ticaret mahkemesinde görülmesi gerekeceği-
Borçlunun, işlemiş faizin fahiş olduğunu ileri sürdüğü, ancak bu konuda bir rakam belirtmediği, o halde faize yönelik şikayetin ise kabulü yerine kısmen kabulüne karar verilerek sonuçta da borçlu aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin ve borçlu tarafından yapılan yargılama giderlerinin tamamının alacaklıdan tahsili gerekirken paylaştırılarak, bir kısmının borçlu üzerinde bırakılmasının isabetsiz olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.