Borçlular yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek konumda bulunması nedeniyle alacağın likit ve muayyen nitelikte olduğunun kabulü ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Borçlunun vekalet ücreti borcunun icra dairesine öderken gelir vergisi kesintisi yapamayacağı-
Kesin borç (karz) ipoteğinin, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alacağı, alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebileceği, taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanmasının zorunlu olduğu-
6 adet çekin bankaya iade edilmediği gözetildiğinde, bankanın asgari ödeme yükümlülüğü ile ilgili risk bu çekler yönünden halen devem ettiğinden, bunlara ilişkin depo talebinin kabulü gerekeceği-
Başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ödenen kira parasının istirdadına ilişkin davada; davacının dava dilekçesi ile, davalı tarafından kira alacağının tahsili amacı ile başlatılan Bakırköy 12. İcra Müdürlüğü 2010/25767 sayılı icra takibi nedeniyle haciz baskısı altında takip masrafları ile birlikte ödenen 5.913,00 TL kira parasının tahsilini ve yine Bakırköy 11. İcra Müdürlüğü 2012/13952 sayılı icra takip dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istediği; mahkemece her ne kadar Bakırköy 12. İcra Müdürlüğü 2010/25767 sayılı dosyası ile başlatılan icra takip alacağının dava açılmadan önce ödendiğinden menfi tespit davası açılamayacağı ancak istirdat davası açılabileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de davacının birinci takip nedeniyle istirdat davası açtığı; ikinci takip nedeniyle menfi tespit davası açtığı; bu durumda açılan davada bir usule aykırılık bulunmadığı-
Vekalet ücretinin de -takip masrafları yanında- sıra cetvelinde yer alması (masaya kaydedilmesi) gerekeceği
Yabancı para alacaklarının, iflâsın açıldığı tarihteki kur üzerinden Türk Lirasına çevrilerek iflâs masasına kaydı gerekeceği, bu kuralın, "iflâs alacaklıları arasındaki eşitlik ilkesi"nin doğal bir sonucu olduğu–
İcra emrinin 21.05.2011 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, icra emri tebliğ tarihinden sonra 24.05.2012 tarihli, Samsun 1.Aile Mahkemesi kararından bahisle nafakalar ile tazminatların Mayıs 2012 ayı itibariyle tamamen ödendiğine dair alacaklının imzasını taşıyan belge ile alacaklıya ödeme yapıldığına göre bu ödemenin takipten sonra yapıldığı kabul edilerek, borçlunun dava dilekçesinde kabul ettiği 1.240 TL. ve takip masrafları yönünden takibin devamına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Takip masrafları (icra giderleri), icra takibinin sonuçlandırılabilmesi için yapılması gereken harcamaların tamamı olup, bu masraflardan borçlu sorumlu olduğundan (İİK. 59), icra dosyası masraflarının ve icra vekalet ücretinin de hesaplamaya katılmasının gerekeceği- Yasal sürede icra dairesine yapılan itiraz üzerine, itiraz edilen kısım yönünden takip olduğu yerde duracağı (İİK. 66) ve kabul edilen kısım üzerinden alacaklının takibe devam hakkı olduğundan, borçlunun en geç takip tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü ile kabul edilen asıl alacağa bu tarihten itibaren 3095 s. K. mad. 1 uyarınca yasal faiz hesaplanması gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.