Haczedilmezlik şikâyetinin, haczin öğrenildiği tarihten itibaren -ve kural olarak- 7 gün içinde yapılabileceği–
İstihkak davaları, icra takip dosyaları ile sıkı şekilde ilişkili davalardan olduğundan, dava dilekçesi ve duruşma gününün davalı alacaklının takip dosyasını takip eden vekile tebliğ edilmesi gerekirken, davalı asile tebliğ edilmesinin doğru olmadığı- Borçlunun, istihkak iddiasına karşı tutumu belirli ise ve duruşmalara dahil edilmesinin, işin esasına etki etmeyecekse, davada taraf olarak gösterilmesinin gerekli olmadığı- Mahkemece yapılacak işin, asıl takip dosyası celp edilerek borçlunun davaya dahil edilip edilmeyeceği hususunun takdiri ile alacaklı vekiline tebligat yapılarak usulüne uygun taraf teşkili sağlandıktan sonra,takip miktarı veya mahcuzun değerinden hangisi az ise, o değer üzerinden nispi harç alınarak ve bu şekilde noksan harç tamamlattırılarak tarafların gösterdikleri delilleri toplanarak sonucuna göre bir karar vermek olması gerekeceği-
Birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin şikayetçiye bizzat tebliğ edildiği, tebligatlardaki imzalara yönelik herhangi bir itirazda bulunulmadığı, üçüncü haciz ihbarnamesinin ve 103 davetiyelerinin usulüne uygun tebliğ edilmediğine dair herhangi bir iddia ileri sürülmediğinden, üçüncü haciz ihbarnamesi tebliğ tarihi esas alındığında icra mahkemesine başvurunun yasal 7 günlük süreden sonra olduğu, bu gerekçeye göre ilk derece mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu-
Borçlunun meskeniyet şikayetini (İİK. mad 82/I-12) haczi öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içinde yapabileceği- Meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmaza ilişkin haczin borçluya 103 davetiyesi ile tebiğ edilmesine ve bu tebligatın usulsüz olduğuna dair 7 gün içinde şikayet de bulunulmadığına göre tebliğden itibaren 7 gün içinde yapılamayan meskeniyet şikayetinin de süre yönünden reddedilmesi gerekeceği-
Haczedilmezlik şikayetinin konusu olan taşınmazlara doğrudan icra dosyasından yazılan haciz talimatı üzerine haciz tatbik edildiği, buna göre haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenmesi ve borçlunun asıl uğraşısının çiftçilik olup olmadığının araştırılması esas icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi tarafından bizzat yapılması gerektiği-
Yokluğunda alınan haciz kararlarından haberdar edilmeyen, 103 davet kağıdı da tebliğ edilmeyerek haciz zaptının bir suretinin 103 davetiyesi yerine geçmek üzere 3. kişiye teslim edilmesiyle yetinilen borçlunun, istihkak iddiasına karşı tutumunun belirlenemediği, bu nedenle borçlunun davalı sıfatı ile davaya katılmasının sağlanması için, davacı 3. kişiye süre ve imkan verilerek taraf teşkilinin sağlanması, tarafların tüm delillerinin toplanmasının ardından, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Taşınmaz haczinin geçerliliği ve tamamlanması için tapuya tescilini öngören bir zorunluluk bulunmadığı- borçlunun içinde haciz kararı ve haciz müzekkeresi bulunan takip dosya fotokopisini alarak 16.10.2014 tarihinde taşınmazına haciz konduğunu öğrendiği halde İİK'nun 16.maddesi uyarınca yedi günlük şikayet süresini geçirdikten sonra 05.11.2014 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunup şikayetin süreden reddinin gerektiği-
Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebileceği-
İcra emrinin ilama dayalı takiplerde vekil yerine asile tebliğ edilmesinin, süresiz şikayete neden olacağı–
Mahkemece ilk haciz tarihi esas alınarak ikinci hacze şikayetin süreden reddi yönünde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.