Alacaklının icra takibine dayanak yaptığı sözleşmenin kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediği, dolayısıyla İİK.nun 68/1. maddesinde yazılı nitelikte olmadığı, bu durumda alacağın tahsil edilip edilmeyeceğinin yargılamayı gerektireceği-
Mahkemece ödeme belgesi üzerinde durularak takip tarihinden önceki bu ödemenin mahsup edilerek bakiye kısım üzerinden itirazın kaldırılmasına ve itirazın kaldırılan kısım üzerinden icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekeceği-
“Vade farkı” nın faiz olmayıp, borçlunun vade tarihinden itibaren temerrüde düşeceği-
Takip dayanağı ilam kamulaştırma bedelinin arttırılması ilamı olmayıp, şuyulandırma bedelinin arttırılmasına ilişkin olduğu bu nedenle Anayasa’nın 46/son maddesi kapsamında faiz talebi ve uygulanmasının doğru olmadığı-
İİK’nun 142/1. maddesinde geçen alakadarlar ifadesinin, kural olarak borçluyu değil, davacı alacaklıdan sıra itibariyle önce olan alacaklıları ifade edeceği-
Yasal süresi içinde muhatap bankaya ibraz edilmemiş -«ibraz şerhi»ni içermeyen- çekin, «kambiyo senedi» niteliğini kaybetmiş olacağı «âdi havale» hükmünde olacağı—
Mahkemece, takip açılırken ipotek belgesinin aslı ya da tasdikli sureti ibraz edilmediğinden icra emrinin iptali gerekeceği-
3. HD. 30.10.2018 T. E: 2017/3857, K: 10687-
Borçluların, «teminatın sözleşmenin ifa edilmesi nedeniyle konusuz kaldığını» ileri sürmedikçe, alacaklının «bedeli teminat» yazılı senedi kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe koyabileceği—
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.