Menfi tespit davasının zamanaşımını keseceği ve kararın kesinleşme tarihine kadar zamanaşımının işlemeyeceği-
Kiralananı satın alan davacı, TBK. mad. 310 uyarınca önceki malik kiralayanın haklarına halef olmuş ise de, bunun için öncelikle kiralananı satın aldığı ve kira paralarının bundan sonra kendisine ödenmesine yönelik ihtar göndermesi gerektiğinden ve davacı tarafından davalıya iktisaptan sonra kira bedellerinin kendisine ödenmesi hususunda usulüne uygun tebliğ edilmiş ihtar gönderilmediğinden (tebligat, muhatabına tebliğ edilemeden iade edildiğinden),  davalı tarafından önceki malike yapılan ödemelerin geçerli olduğu- Borçlu kiracı takibe dayanak yapılan kira sözleşmesine itiraz etmekle birlikte, imzasını açıkça inkar etmediğinden, İİK. mad. 269/2 gereğince, kira ilişkisi ve kira miktarının kesinleştiğinin kabulü gerektiği- Takibe dayanak kira sözleşmesinde kira bedeli aylık belirlenip, "kira bedeline ÜFE ve TÜFE ortalaması oranında artış yapılacağı" kararlaştırıldığına göre, davalı borçlunun, kira sözleşmesine göre kiranın ödendiğini veya  istenemeyeceğini İİK. mad. 269/c'de belirtilen belgelerle kanıtlaması gerektiği- Ödeme dekontlarına göre takibe konu aylar kira bedelinin eski maliklere 10.000,00 TL olarak ödendiği anlaşıldığından, davalı kiracı tarafından eski maliklere yapılan ödemelere ilişkin ödeme belgeleri bankadan istenerek ve önceki maliklere davaya konu kira alacakları bakımından yapılan tüm ödemelerin mahsubu ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Bonodaki hakkın devrinin ancak ciro ve teslim yoluyla olduğu- Bonoyu elinde bulunduran kimsenin hak sahibi olabilmesi için fiili zilyetliği yeterli olmayıp, aynı zamanda hakkını müteselsil ve birbirine bağlı cirolarla belgelemesi gereği- Bonoda ilk cironun lehtara ait olması zorunluluğu- “İcra mahkemesinin müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfa haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen değerlendirerek buna göre yapılan takibi iptal edebileceği-
Keşide yeri ayrıca belirtilmemiş olan çekin, keşidecinin ad ve soyadının (veya imzasının) yanında yazılı yerde keşide edilmiş sayılacağı—
Takibe dayanak yapılan senet üzerindeki imzaya, borçlu tarafından ayrıca ve açıkça itiraz edilmediğinden bu belgenin, İİK'nun 68/1. maddesinde yer alan ve alacaklıya genel haciz yolu ile takip yapma imkanı tanıyan mücerret borç ikrarını içeren bir belge niteliğinde olduğu-
Genel haciz yolu ile takipte ödeme emrinin tebliğ usul ve esaslarını düzenleyen İİK.nun 61. maddesine göre, takip dayanağı belgenin somut olayda kredi sözleşmesinin ödeme emri ekinde şikayetçi borçluya tebliğinin yasal zorunluluk bulunmasına, her ne kadar Özel Daire yukarıda belirtilen bozma ilamında “ödeme emrinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin değerlendirilmediği” şeklinde bir saptamada bulunmuş ise de, yerel mahkemenin İİK.’nun 61.maddesine aykırı olarak, takip dayanağı belgelerin icra dairesi’nde inceleme olanağının bulunduğu şeklindeki gerekeçe ve değerlendirmenin isabetsiz bulunmasına göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekeceği-
İİK.nun 150/ı ve buna bağlı olarak uygulanacak olan 68/b maddesi bankalar lehine düzenlemeleri içermekte olup, kurumsal ve ciddi bir yapıya ve Devletin sıkı denetimine tabi olan bankalar ve kredi veren kuruluşlar yönünden yapılan bu düzenlemelerin, herhangi bir gerçek ya da tüzel kişi alacaklı için de uygulanacağının kabulü ağır sonuçlara yol açabileceğinden bu düzenlemelerin banka ve kredi veren kuruluşlar yönünden olup, diğer gerçek ya da tüzel kişiler yönünden uygulanma imkanının olmadığı-
Tebligat yapılan adresin borçlu şirketin "merkez adresi" olmadığı, takibe dayanak yapılan kira sözleşmesinde alacaklı şirket adresi olarak gösterilen adrese borçlu adına tebligat yapıldığı anlaşıldığından tebliğ işleminin usulsüz olduğu-
İİK.nun 16/2. maddesinde, bir hakkın yerine getirilmesinden kaynaklanan şikayetler süre ile sınırlandırılmamış olup; istem ilama aykırılığı içermekte ve ilama aykırılık şikayeti kamu düzenine ilişkin olduğundan İİK.nun 16/2. maddesi kapsamında değerlendirilip şikayet konusu asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden takibin iptaline karar verilmesi yerine şikayetin süreden reddinin isabetsiz olacağı-
Kira sözleşmesine konu olan taşınmazın “tarla” olması halinde, “hasılat kirası” hükümlerine göre –ve kiracıya 60 günlük ödeme süresi tanınarak– uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.