İptal edilen ‘ödeme emri’ ya da ‘icra emri’nden sonra kanunun öngördüğü koşullara uygun geçerli bir ‘ödeme emri’ ya da ‘icra emri’ teliğ edilmeden, ipotekli takibin ‘paraya çevrilmesi’ aşamasına geçilemeyeceği–
Davalının kira bedellerini düzensiz ödemesi sebebiyle muacceliyet koşulunun zımnen ortadan kaldırıldığı kabul edilemeyeceği-
Mahkemece, şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiş, kararın temyiz edilmesi üzerine üzerine, Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucunda, özetle; usulsüz tebligat şikayeti ile ilgili karar verildikten sonra işin esasına girilmesi gerektiği yönünde verilen bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gereklerine uygun şekilde usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle ödeme emrinin hangi tarihte tebliğ edilmiş sayıldığına ilişkin hüküm kurulmamasının isabetsiz olduğu-
Menfi tespit davası sonuçlanıp kesinleşinceye kadar alacaklının takip dosyasında işlem yapma zorunluluğu bulunmadığından 6 aylık zamanaşımı süresinin, menfi tespite ilişkin kararın kesinleştiği tarihten itibaren yeniden işlemeye başlayacağı, bu durumda şikayet tarihinde 6 aylık zamanaşımı süresi dolmadığından mahkemece icranın geri bırakılması isteminin reddi yerine yazılı gerekçelerle kabulünün isabetsiz olduğu-
İİK. 149 uyarınca, borçluya 30 gün ödeme süreli “örnek: 6 icra emri” gönderilmesi gerekeceği–
Menfi tespit davasına bakan mahkemenin, borçlu kiracının talebi üzerine teminat karşılığında tahliye kararının icrasının durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verebileceği-
Takibin dayanağı olan "teyit" başlıklı belge içeriği ile değerlendirildiğinde; belgenin Menemen Belediye Başkanlığı adına Mali Hizmetler Müdürü tarafından imzalandığı, üst yönetici ve dolayısıyla harcama yetkilisi olarak Belediye Başkanının imzasının bulunmadığı, harcama yetkisinin belgede imzası bulunan Mali Hizmetler Müdürüne devredildiğine dair yazılı bir belgenin sunulmadığı ve iddia edilmediği, dar yetkili icra mahkemesince bu hususun araştırma konusu yapılamayacağı anlaşıldığından, dayanak belgenin İİK'nın 68/1 maddesi kapsamındaki belgelerden sayılamayacağı ve alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiğinin kabulünün gerektiği-
Sözleşmedeki artış şartının sadece yenilenen kira yılında hüküm ifade edeceği, sonraki yıllar için bir artışın öngörülmediği, bu durumda mahkemece artış şartının sadece yenilenen kira dönemi için geçerli olduğu kabul edilerek takibe konu kira alacağı miktarının belirlenmesinin ve belirlenen bu miktar üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesinin gerekeceği-
Ciro silsilesinde takip alacaklının yer almaması halinde, bu çekle ilgili olarak alacaklının takipte bulunamayacağı-
Takibe dayanak yapılan İş Mahkemesi ilamının likit bir alacak yönünden eda hükmü içermediği, bu hali ile ilamın yargılama gideri dışında icra takibine konu edilemeyeceği, icra mahkemesince asıl alacak yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken şikayetin tümden reddinin isabetsiz olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.