Takibe dayanak yapılan ilamda malikin, taşınmazın mülkiyetini idareye bırakılması karşılığında tazminat tabelinde bulunduğunun anlaşıldığı, her ne kadar mahkemece, hüküm fıkrasında, el konulan taşınmazın mülkiyetinin tapudan yol olarak terkinine karar vermişse de ilamdaki bu hükmün, kamulaştırmasız elatma tazminatının yasadan doğan sonucu olup taşınmazın aynının ihtilaflı olduğunu göstermeyeceği, bu nedenlerle, dayanak ilam tazminat alacağına ilişkin olup, HUMK.nun 443/4. maddesi gereğince ilamın infazı için kesinleşmesine gerek bulunmadığı-
İlâm niteliğinde (İİK. mad. 38) belgelere dayanan takipler hakkında da İİK. mad. 33’ün uygulanacağı–
Geçerli tahliye taahhüdüne dayanılarak yasal süre içinde icra takibi başladıktan sonra, kiracının aylık kira parasını ödemiş olmasının, kira sözleşmesinin yenilendiği anlamına gelmeyeceği–
Takip konusu belgenin zamanaşımına uğradığından bahisle, alacaklının itirazın kaldırılması isteminin reddi halinde –İİK. nun 68/son maddesi uyarınca- esasa ilişkin nedenlerle alacaklının istemi reddedilmemiş olduğundan alacaklı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği-
İcra takibine dayanak yapılan ve taraflar arasında imzalanan satış sözleşmesi, karşılıklı edimlerin yerine getirilmesi şartlara bağlanmış bir sözleşme olup, bu haliyle sözleşmenin İİK. nun 68/1. maddesinde yer alan ve alacaklıya genel haciz yolu ile takip yapma imkanı tanıyan mücerret borç ikrarını içeren bir belge niteliğinde olmadığı, borç da kabul edilmediğine göre, iki tarafa edimler yükleyen sözleşme kapsamında satıcıya (borçluya) ödenen paranın iadesi koşullarının oluşup oluşmadığının genel mahkemelerde yapılacak yargılama sonucunda belli olacağı-
İİK.'nin 150/ı maddesine uygun şekilde asıl borçlu ve ipotek verenler adına çıkarılan hesap kat ihtarına asıl borçlu tarafından itiraz edilmediği ve ipotek veren taşınmaz maliki borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda; sair itirazlarının yanında 'faize ve faiz oranına itiraz ettiği'nin görüldüğü, bu durumda, İİK.'nin 150/ı maddesi gereğince hesap kat ihtarnamesindeki miktar kesinleşmekle ipotek veren taşınmaz maliki borçlu alacak miktarına yönelik iddialarını icra mahkemesinde ileri süremez ise de İİK.'nin 149/a maddesi göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 33/1-2. maddesine göre itfa ve imhal nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep edebileceği-
Kiralananın iki anahtarından birisinin davacıya verilmesinin tahliye anlamına gelmediği gibi, kiralayanın kiralanandaki kendine ait olan bir takım menkul malları satışa çıkarmasının da sözleşmenin sona erdirildiği yönünde yorumlanamayacağı-
"Tahliye taahhüdünün ilk kira sözleşmesi ile ve muzayaka ile verildiğini" ileri süren kiracının tahliye taahhüdündeki tarihe itiraz etmiş olacağı–
Sözleşme şartlarına uyulmaması nedeniyle icra takibinde talep edilen “kira tazminatına" ilişkin alacak kalemi tazminat hukukunu ilgilendirdiğinden, bu alacak kaleminin yargılamayı gerektirdiği- Mahkemece davacının yargılamayı gerektiren kira tazminatı ve işlemiş faizi hakkındaki talepleri yönünden istemin reddine karar verilmesi gerektiği-
Kira sözleşmesinde kiralananın "işyeri" olarak kullanılacağının kararlaştırılmış olması sebebi ile, öncelikle mahkemece usulüne uygun olarak tacir araştırması yapılması, davalı tacir ise sözleşmede kararlaştırılmış artış şartının geçerli olduğu ve tarafları bağlayacağı, tacir olmadığının belirlenmesi halinde ise artışın ÜFE oranını geçmeyeceği göz önünde bulundurularak talep edilebilecek kira bedelinin belirlenmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.