Sendikalar Kanununun 31. maddesinde tanımlanan “sendikal” tazminat, sadece iş ilişkisinin devamı sırasında, işin sevk ve idaresi, dağıtımı ve tüm çalışma şartlarına ilişkin hükümlerin uygulanmasında sendikal nedenlerle ayrım yapan veya farklı işlemde bulunan işveren davranışları için öngörülmüş olup, anılan maddenin sendikal sebepli fesih iddiaları karşısında uygulanma olanağının bulunmayacağı, sendikal nedenlerle iş sözleşmesinin feshinde, 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31. maddesinin yaptığı yollama nedeniyle İş Kanununun iş güvencesine ilişkin hükümlerin uygulanması zorunluluğunun bulunacağı-
Yüze karşı verilen kısa kararda, "alacaklı tarafça yeniden tebligat çıkarılması talep edildiğinden konusuz kalan dava nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına” gerekçeli kararda ise “ödeme emrinin yeniden gönderilmesi talep edildiğinden varsa borçluya ait mallar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına” şeklinde karar verilmesinin çelişki meydana getirdiği-
Limited şirket hissesinin şirkete tebliğ olunarak haczedilebileceği, haczin icra dairesi tarafından tescil edilmek üzere ticaret siciline bildirileceği- Ticaret Sicil Müdürlüğü cevabında borçlu şirketin sermayesine haciz konularak sicil kayıtlarına işlendiği bildirilmişse de, şikâyet konusu haciz müzekkeresinde şikâyetçi  grekçek kişi borçlu olarak gösterildiğinden, şikâyette hukuki yararı bulunduğu- "Usulsüz olarak yapılan haciz işlemi borçlu şirket hakkında yapılmış olup, bu haciz işlemine karşı ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olan borçlu şirketin şikâyette bulunduğu, borçlu şirket hakkında yapılan şikâyet konusu haciz işlemi ile borçlu gerçek kişinin ortağı ve yetkilisi olduğu limited şirketteki hissesinin haczedildiği sonucuna varılamayacağından, borçlu gerçek kişinin şikâyette hukuki yararının bulunmadığı" görüşünün Kurul çoğunluğunca benimsenmediği-
Davalı kurum çalışanlarının ihmali davranışı sonucu oluştuğu ileri sürülen zarar nedeniyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada, kısa kararda; ‘’ davanın yargı yolu nedeni ile reddine,’’ karar verilmişken, gerekçeli karar ve hüküm fıkrasında; ‘’İş Mahkemeleri’nin görevli olduğundan bahisle görev görevsizlik nedeniyle davanın reddine’’ karar verilmiş olması nedeniyle hükmün usulden bozulması gerektiği-
Dosya kapsamı dikkate alınarak, mahkemece, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar ve buna uygun gerekçeli karar oluşturulması gerekeceği-
Bozma kararına ilişkin bir gerekçeli karar bulunmadığından direnme kararlarını denetleyen Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenebilecek nitelikte teknik anlamda gerekçe içeren bir direnme kararının olmadığı- Yargıtayca bozulan karar (kararın hem hüküm fıkrası hem de gerekçesi) ortadan kalkacağından hukuki geçerliliğini yitirmiş olan direnme kararının Anayasa’nın ve Kanun’un aradığı anlamda gerekçe içerdiğinden söz edilemeyeceği- Bozma kararında yer verilen bozma gerekçesine karşı direnmenin gerekçesini de (gerekirse yeni bir hüküm oluşturmayacak şekilde yasal sınırlarda genişleterek) açıkça kaleme alarak kararda göstermesi gerektiği- Yasal düzenleme ve ilkeler gözetilerek anlaşılabilir ve denetlenebilir nitelikte direnme kararı verilmek üzere kararın usulden bozulması gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.