Taraflar arasındaki muaraza ve tecavüzün önlenmesi, eski hale getirme, kal davası-
Hak sahibi konumunda yer alan davacıya bağlanan ölüm aylığının 5510 sayılı Kanun hükümleri gereğince kesilmesi yönündeki davalı SGK Başkanlığı işleminin iptali ile aylığın, kesilme tarihi itibarıyla yeniden bağlanması gerektiğinin ve borçlu olmadığının tespiti istemi-
Mahkemece, hükümdeki bir yazım veya hesap hatasının düzeltilmesi ya da hükmün icrasında meydana gelebilecek bir tereddütü ortadan kaldırmaya yönelik bir düzeltme yapılmayıp , hüküm altına alınan miktarlar tamamen değiştirildiği, bu nedenle Yargıtay İçtihadı Büyük Genel Kurulu’nun 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 Kararına ve HMK.’nın 297, 298, 305/2. ve 321. maddelerine aykırı olan kararın bozulması gerektiği-
Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olmasının bozma nedeni olduğu, bu durumda mahkemece, bozmadan önce verilen kararla bağlı olmaksızın aradaki çelişkiyi giderecek şekilde yeniden karar verilebilmesi için hükmün bozulması gerektiği-
3. HD. 26.10.2016 T. E: 2618, K: 12164-
Hükmün başında kısmen kabul kısmen ret denildikten sonra, son bölümünde davanın reddine denmek suretiyle oluşturulan çelişkili hüküm fıkrasının, davanın tarafları arasında tereddüt oluşturduğu gibi açık ve anlaşılır da olmadığı, hüküm fıkrasının, taraflar arasındaki uyuşmazlığı çözümleyecek nitelikte olmadığı, verilen bu hükümle bağlı kalınmaksızın mahkemece, iddia ve savunma doğrultusunda, usul ve kanuna uygun olarak davanın tarafları arasındaki uyuşmazlığı sonlandıracak hüküm kurulmasının gerekeceği-
Bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi, yıkım ve projeye uygun hale getirme istekleri-
Davacının, Y. K. Beyatlı’nın varislerinden devraldığı hak kapsamında meydana getirmiş olduğu derleme eserin hususiyeti kapsamına, ayırt edici niteliği haiz olan “Eğil Dağlar” şeklindeki eser adı da dâhil olup davacı eserindeki bu isim, umumen kullanılan veya ayırt edici bir vasfı bulunmayan bir ad olarak da nitelendirilemeyeceğinden davacının, eserinin ismi ve bu suretle eserinin bir parçası hâline gelen “Eğil Dağlar” adı üzerinde davalıya nazaran üstün nitelikte hak sahibi olduğundan anılan eser adına ilişkin tüm korumalardan yararlanacağı- Davacının, derleme eserinin adı olarak belirleyip kamuya sunmuş olduğu “Eğil Dağlar” şeklindeki eser adının, yazar Y. K. Beyatlı’ya ait yazılardaki diğer başlıkların yahut ayırt edici niteliği bulunan diğer bir ibarenin eser adı olarak konulması imkânının mevcudiyetine rağmen davalı tarafından seçilerek sonradan ortaya çıkardığı derleme eserde iltibasa neden olacak şekilde ad olarak kullanımı, haksız rekabet tehlikesine vücut vereceğinden bu hususunda değerlendirilerek hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
İcra ve İflas Kanunu’nun 15. maddesi uyarınca gerçekte borçluya ait olan tahsil harcının, konuya ilişkin bir başka düzenlemeyi içeren 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28/b maddesindeki hüküm çerçevesinde yatırılan paradan alınmış olmasının, sonuçta bu miktarın borçludan alınıp alacaklıya ödenmesine olanak veren yasal düzenlemeler karşısında, hukuka aykırı olmadığı-
1475 sayılı İş Kanununun 14 ve 4857 sayılı İş Kanunun 120 nci maddesi uyarınca, işverenin, kıdem tazminatı borcu bakımından, iş sözleşmesinin feshedildiği tarihte temerrüde düşeceği- Diğer tazminat ve alacaklar bakımından ise, tarafların sözleşme ile kararlaştırdıkları ödeme zamanı ya da işçi tarafından gönderilecek ihtarnamede belirtilen ödeme günü itibariyle işverenin temerrüdünin gerçekleşeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.