Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre sadece uyuşmazlık konusu hakkında tedbir kararı verilebilecek olup, davaya konu olmayan davalı erkeğin emekli ikramiyesi üzerine tedbir konulamayacağı-
Mahkemece takip kesinleştikten sonra, borçlunun ölüm tarihinden önce haciz konulduğundan alacaklının şikayetinin kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-
21.11.1973-1978 tarihleri arasında hesap memuru olarak geçen sürelerin tespiti istemi-
Şikayetçi 3. kişinin icra müdürlüğüne başvurusu haciz konulan emekli maaşının kendisine ait olduğu iddiasına dayalı olup, HMK.'nun 33. maddesi gereğince, başvurunun hukuki tavsifi hakime ait olup, iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle başvurunun istihkak davası niteliğinde olduğu-
4 nolu mesken yönünden katkı payı alacağı isteği-
Yersiz ödenen emekli ikramiyesinin tahsiline ilişkin kurum işleminin iptali ile bu nedenle maaşından yapılan kesintilerin iadesi istemi-
Uyuşmazlığa konu edilen eşyaların iddia ve savunmalar doğrultusunda alım tarihleri ve nitelikleri ile yıpranma durumları, parasal değer taşıyıp taşımadıkları ve miadlarının dolup dolmadığı hususlarının belirlenerek karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu taşınmazın alımında kullanıldığı husu­sunda duraksama bulunmayan davalıya ait emeklilik ikramiyesi ve tasarruf teşvik ödemesinin mal rejiminin devamı sırasında davalıya toplu olarak ödendiği hususu da dikkate alınarak söz konusu ödemelerin ne kadarının kişisel mal ve ne kadarının da edinilmiş mal sayılması gerektiğinin, bu tür hesaplamalarda kullanılan PMF tabloları dikkate alınarak uzman bilirkişi aracılığıyla belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-
Borçlunun ileride doğması muhtemel emekli ikramiyesinin tamamının haczedilebileceği-
Tasfiyeye konu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydı 2011 yılında oluşmuş ise de; taşınmazın taraflar arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde 1995 yılında esas olarak davalının emekli ikramiyesinin üzerine davalı tarafından bir miktar para konulması suretiyle kooperatif yoluyla edinildiği anlaşılmış olup,    edinilmiş mallara katılma rejiminin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra kooperatife para ödendiğine ilişkin dosyada bir delil mevcut olmadığından, dava konusu taşınmazın tapu kaydının 2011 yılında oluşmuş olmasının edinilmiş mal olduğunu göstermeyeceği- Taşınmazın mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinildiğinin, davalının kişisel malı olduğunun, edinme bedelinin esas olarak davalının gelirinden karşılandığının, davacının az da olsa katkısının bulunduğunun kabulü gerekeceğinden, hakkaniyete göre %50 olarak takdir edilmiş ise de bu katkı oranının fahiş olduğu- Katkı payı alacağı davalarında alacak hesabına esas alınacak taşınmazın değerinin, dava tarihindeki değer olduğu, keşif tarihindeki değerin esas alınmasının isabetsiz olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.